Bugünlerde, saye, sayende, sayesinde sözcüklerine takılıp kaldım. Türkçe sözlüklerde değişik anlamlar var.

Saye: 1. Gölge 2. Koruma, yardım.

Araştırırken Savaşkan Cem Bahadır'ın ‘Saye Kelimesi Hakkında Bazı Mülahazalar’ başlıklı yazısına rastladım. O daha değişik anlamlara ulaşmış.

Saye: 1. Gölge 2. Himaye 3. Cin, peri 4. Yansıma. 5. Giysi esvap, iç eteklik.

Bu sözcüğe neden takıldığıma gelince, görüyoruz ki herkes birinin sayesinde, aracılığıyla, yardımıyla bir yerlere geliyor, bir iş buluyor, işinde yükseliyor.

Diyorlar ya: Hükümette dayın varsa, sırtın yere gelmez. Herkes bir dayı peşinde, bir milletvekili, bir bürokrat, bir partili, kim olursa olsun ulaşmaya çalışıyor. Ulaşabilenler şanslı sayılıyor. Ama mutlaka bir karşılık ödüyor, pahalı hediye, partiye üye olup üye getirme, el öpme, yalakalık vesaire vesaire.

Ne zaman bir yeni vali gelse, tüm hemşerileri sıraya giriyor. "Hoş geldin" demek için. Meselenin özü, hoş geldin, demek değil aslında. Benim için ne yapabilir, çocuğuma iş bulabilir miyim, daha iyi konuma geçebilir miyim? Kimi vali ya da yetkili işine bakıyor. Liyakat arıyor, kimi de açıyor bütün kapıları. Öğretmense okul müdürü oluyor, memursa şef oluyor hemşerileri. Memleketin içindeki liyakatli kişiler şaşırarak izliyor olan biteni. Sayende, sayesinde sözcükleri yağ olup akıyor tabii ayaklar altında.

Merdiven çıkmadan, yorulmadan, beklemeden, "dayının" asansörüne binip ‘pat’ diye çıkıyor zirvelere. Ondan sonra da yanlış üzerine yanlış. Yapışıyorlar koltuklara. Onlar dayı olup dolduruyorlar akrabalarını yanlarına. Biz de karşıdan bakıp üzülüyoruz. Liyakat, diyoruz, ahlak diyoruz, kimse umursamıyor. Üniversiteye giriş sınavı soruları çalınıyor, yandaşlara dağıtılıyor. Biz, memleket elden gidiyor, vatan elden gidiyor, diye üzülüyoruz. Tam burada, vatanı en çok seven kimdir, diye düşünüyorum. Aklıma vatan şairi geliyor. Sahi kimdir vatan şairi?

Screen Shot 2025 06 18 At 10.44.53

Önce Attila İlhan'ın ‘Kirli Yüzlü Melekler’ şiirini paylaşmak isterim.

İstanbul üzerinden ne mesajlar veriyor görelim.

Screen Shot 2025 06 18 At 10.44.36

Sanki bugünümüzü anlatmış değil mi?

Vatan şairi kimdir? Diye sormuştuk.

Namik

Namık Kemal değil mi? Yaşamını ve şiirlerini ne kadar okudunuz? Okul kitaplarında adı ne kadar geçiyor, şiirleri var mı? Bilmiyorum.

Namık Kemal şair, yazar, düşünür ve gazetecidir. Çıkardığı ve yazdığı gazeteler kapatılmış kendisi İstanbul'dan uzaklaştırılmıştır. ‘Vatan Yahut Silistre’ adlı tiyatro oyununun, halkı galeyana getirmesi sonucu, Magosa'ya kalebend olarak sürülmüştür. Gelibolu, Limni, Rodos, Sakız'da mutasarrıflık görevi verilerek İstanbul'dan uzak tutulmuştur.

Görmeden gidersem vatandan ümit ettiğim feyzi,

Yazılsın seng-i kabrime,

Vatan mahsun ben mahsun.

Vatan'dan ümit ettiğim güzelliği iyiliği görmeden ölürsem, mezar taşıma vatan mahsun ben mahsun yazılsın.

"Görüp hükkamı asrı münharif, sıtk-ı selametten,

Çekildik izzet-i ikbal ile bab-ı hükümetten."

Çağın yöneticilerini doğruluk ve güvenlikten uzak görüp şerefle mutlulukla hükümet kapısından ayrıldık diyor.

Yani koltuklara yapışmıyor yalakalık yapmıyor, bırakıp gidiyor. Günümüzü düşünün bir de...

1840'ta doğan Namık Kemal 1888'de 48 yaşında yaşama veda etmiştir. Bu kısacık ömre birçok şiir, iki roman, Osmanlı tarihi, tiyatro oyunları, gazete yazıları sığdırmıştır.

En ünlü iki dizesinde:

Vatanın kurtulmasından ümidini kesmiştir sanki:

Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini

Yok mudur kurtaracak baht-ı kara maderini.

Mader; ana, anne demektir. Ama burada vatan anlamında da kullanılmıştır.

Vatan Mersiyesi'ndeki bu dizelere, yıllar sonra bir cevap gelecektir.

Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,

Elbet bulunur kurtaracak baht-ı kara maderini.

Y U T N B Y Mustafa Kemal 1899 1902 Harbiye Yillari

Mustafa Kemal Atatürk, harp okulu öğrencisi iken söylemeye başlar. Birinci İnönü Zaferi'nin sonunda Meclis Başkanı olarak tekrarlar ve kurtarır vatanı sonunda. O, Namık Kemal'in bütün eserlerini okumuş ve hayran olmuştu. Her zaman barıştan yana olan Mustafa Kemal'in "Ortadoğu bataklığından sakının" dediğini duyuyorum tarih kaynaklarından.

“Yurtta barış dünyada barış” sözünü dinleyerek, vatanımızı korumak için gereken her önlemi de almalıyız.

Ortadoğu karıştı. Dileğim bu savaşın bir an önce bitmesidir.

2214448A 072E 43B6 9A15 574936Ea5Ce6

Geçtiğimiz günlerde Sevgili Hurşit Türkay'ın Rejyonel Folk Rock konseri vardı. Pamukkale Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda verilen konserde Hurşit Türkay kendi bestelediği ezgileri söyledi. Grup SİS'in bölge kültürlerini yansıtan şarkıları keyifle dinlendi. “Acıpayam Bir Kara Sevda, Aslım Yörük, Şu Bozkurt'un Kızları” adlı eserleri ve Anadolu türkülerini söyleyen Hurşit Türkay'a, Uğur Toker, Fazıl Eskin, Hüseyin Uzun eşlik etti. Denizli'nin Barış Manço'su Türkay'ın başarılarının devamını diliyorum.

Hoşça kalın, dostça kalın, barış içinde kalın. Kimsenin gölgesinde kalmayın, kimsenin gölgesi olmayın. İzin verin, layık olanlar, layık oldukları görevlere gelsinler.