Logoterapi, gelecekte yerine getirilecek anlamlar üzerine, danışanın hayatının anlamı üzerine odaklanır.
Logoterapi=Anlam Terapisi=Üçüncü Viyana Psikoterapi Okulu
Gözyaşları, bir insanın cesaretlerin en büyüğüne, acı çekme cesaretine sahip olduğunu gösterir.
“Wasmichumbringt, machtmichstarker” = “Beni öldürmeyen şey beni daha güçlü kılar.” Nietzsche
Mücadelenin umutsuzluğu mücadeleyi anlamsızlaştırmaz. Bu nedenle hep umutlu ve cesur olmak gerekir.
Bu dünyada sadece iki insan ırkı vardır: 1.Soylu İnsan Irkı 2. Soysuz İnsan Irkı
Logoterapi, Auswitch Nazi Kampında beş yıl kalıp sağ çıkmayı başarmış, bütün ailesi Naziler tarafından krematoryumlarda yakılmış Victor Frankl tarafından kurulmuştur.
Freudyen Psikanaliz Terapisinde haz ilkesi (haz istemi), Alfred Adlerci Psikolojide Üstünlük Arayışı (üstünlük istemi, rekabetçilik), Logoterapide ise kişinin yaşamında bir anlam bulma arayışı insandaki temel güdülendirici güçlerdir.
Nörojenik Nevrozlar daha çok varoluşsal sorunlardan kaynaklanır. Bu tür sorunlar arasında özellikle anlam isteminin engellenmesi büyük bir rol oynamaktadır.
Logo terapinin işlevi, danışana kendi yaşamında anlam bulması için yardım etmektir. İnsanın gerçekte gereksinim duyduğu şey, gerilimsiz bir durum değil, daha çok uğruna çaba göstermeye değer bir hedef, özgürce seçilen bir amaç için uğraşmak ve mücadele etmektir.
Varoluşsal boşluk ve anlamsızlık duygusu kendisini can sıkıntısı durumunda dışa vurur.
Schopenhauer insanlığın bunaltı ve can sıkıntısından oluşan iki uç arasında sonsuza kadar mekik dokumaya mahkûm olduğunu öne sürmüştür.
Varoluşsal boşluk Nevrozu “pazar günü nevrozunda” ve “Emeklilerle yaşlı insanların yaşadığı” krizlerde de baş rolü oynar. Varoluşsal Boşluk Hissi para isteğiyle, güç istemiyle, haz istemiyle ve cinsel libido ile dengelenmeye, doldurulmaya çalışılır.
YAŞAMIN ANLAMI NEDİR? Yaşamın anlamı insandan insana, aynı kişide günden güne hatta saatten saate farklılık gösterir. Bu nedenle önemli olan, genelde yaşamın nihai anlamı değil, daha çok, belli bir anda kişinin yaşamının özel anlamıdır.
Logoterapi, insan varoluşunun özünü, sorumlulukta görür. Bu nedenle Logoterapi, danışanın kendi sorumluluklarının tam olarak farkına varmasına çalışır; bu nedenle, kişiye, neye karşı, ne için ya da kime karşı sorumlu olduğunu anlaması seçeneğinin bırakılması gerekir.
İnsanın yaşamının potansiyel anlamını gerçekleştirmesi gerekir. Yaşamın gerçek anlamını, kişinin kendi içinde ya da ruhunda değil, dünyada, yeryüzünde keşfedebilmesi gerekir.
Kişi, hizmet edeceği bir davaya ya da seveceği bir insana kendini adayarak ne kadar çok kendisini unutursa, o kadar çok insan olur ve kendini de o kadar çok gerçekleştirir. Kişi kendini gerçekleştirmek için ne kadar çok uğraşırsa, bunu o kadar kaçırır. Kendini gerçekleştirmek, sadece kendini aşmanın bir yan ürünü olarak olasıdır.
Logoterapi, bir nörolog olan Viktor Frankl tarafından geliştirilen bir psikoterapi şeklidir. Logoterapi terimi, "anlam" anlamına gelen Yunanca logos kelimesinden gelmektedir. Bir varoluşçu terapi türü olan Logoterapi, insanların varoluşlarında anlam bulma arzusu tarafından yönlendirildiği inancına odaklanır. Akıl sağlığının çok önemli bir yönü olarak amaç ve değerlerin peşinde koşmayı vurgular. Diğer yaklaşımlardan farklı olarak Logoterapi geleceğe odaklanır, bireyleri zorluklarla başa çıkmak ve olumsuzlukların etkin bir şekilde üstesinden gelmek için hayatlarındaki anlamı belirlemeye ve geliştirmeye teşvik eder. Frankl, insanların birincil motivasyonunun, özellikle acı ve sıkıntı karşısında yaşamda anlam bulmak olduğuna inanıyordu. Bu motivasyonu “anlam arayışı” olarak adlandırdı ve Freud’un “zevk ilkesi” ve Adler’in “güç ilkesi” ile karşılaştırdı. Frankl, en sıkıntılı koşullarda bile yaşamın anlam taşıyabileceğini savunarak yaşama sebebinin bu anlamı aramaktan kaynaklandığını iddia etti.
Viktor Emil Frankl Kimdir? Viktor Emil Frankl, 26 Mart 1905'te Avusturya'nın Viyana kentinde doğdu. Küçük yaşlardan itibaren psikoloji ve felsefeye ilgi duydu ve üniversite eğitiminde tıp okudu. Nöroloji ve psikiyatri alanında uzmanlaştı ve üniversitenin psikiyatri kliniğinde yardımcı doçent oldu.1942'de eşi, ebeveynleri ve erkek kardeşi ile birlikte Nazi toplama kamplarına sürüldü. Theresienstadt, Auschwitz ve Dachau dahil olmak üzere çeşitli kamplarda üç yıl geçirdi. Savaştan önce Avustralya'ya göç eden kız kardeşi dışında tüm ailesini kaybetti. Tutukluluğu sırasında bazı mahkumların hayatlarında anlam bularak acılarıyla nasıl başa çıkabildiklerini gözlemledi.
Ayrıca doktor olarak yaptığı çalışmalar ve sınır dışı edilmeden önce sakladığı psikoterapi üzerine el yazması aracılığıyla kendi anlam bulma deneyimine dayanarak varoluşçu psikolojiden türeyen ve "Psikoterapinin Üçüncü Viyana Okulu" olarak adlandırılan Logoterapi teorisini geliştirdi.
1945'te özgürlüğüne kavuştuktan sonra Viyana'ya döndü ve uluslararası çok satan ve 20. yüzyılın en etkili kitaplarından biri haline gelen İnsanın Anlam Arayışı (ilk adı FromDeath-CamptoExistentialism) adlı kitabını yayınladı.
Akademik kariyerine devam etti ve Avusturya Psikoterapi Tıp Derneği'ni kurdu. Ayrıca Viyana Üniversitesi'nde nöroloji ve psikiyatri profesörü ve dünyanın çeşitli üniversitelerinde misafir profesör oldu. Psikolojiye ve insanlığa katkılarından dolayı Amerikan Psikiyatri Birliği'nden OskarPfister Ödülü, Avusturya Cumhuriyeti'nden Yıldızlı Büyük Gümüş Madalya ve Viyana'dan Fahri Vatandaş Ödülü gibi çok sayıda ödül aldı.
Logo terapinin Bakış Açısı
Logoterapi, insanın doğuştan gelen bir anlam isteğiyle donatıldığını ve özgür iradesiyle yaşamında anlam bulduğunda kendini gerçekleştirdiğini öne sürer. Logoterapi, insanın kendi seçtiği anlamı gerçekleştirmesiyle mutluluğa ulaşacağını savunur.
Ayrıca Logoterapi yaşamın her koşulda bir anlam taşıdığını varsayar ve bu anlamın insanın farkındalığından uzaklaşabileceğini ifade eder. Bu nedenle Logoterapi insanın tekrar duyması ve fark etmesi gereken bir olgu olarak görülür ve tüm insanlığı ilgilendirir.
Logo terapötik Teknikler
Yansıtma
Bu teknik, danışanların odaklarını kendilerinden ve sorunlarından başka insanlara veya görevlere kaydırmalarına yardımcı olur. Bu teknik, kaygı uyandıran bir duruma veya nesneye aşırı odaklanma anlamına gelen "hiper-yansıtma" ile mücadele etmeyi sağlar. Örneğin, bir danışan konuşma yapma konusunda endişeliyse kendi performansından çok dinleyicilerinin ihtiyaçlarına odaklanması için teşvik edilebilir.
Paradoksal Niyet
Bu teknik, danışanların en çok korktukları şeyi kasıtlı bir şekilde isteyerek veya abartarak kaygı veya fobilerinin üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Bu teknik, korku ve gerilimi azaltmak için mizah ve alay kullanır. Örneğin, bir danışan uyuyamama korkusu nedeniyle uykusuzluk çekiyorsa ona uykuya dalmamak için çok çaba sarf etmesi talimatı verilebilir.
Sokratik Diyalog
Bu teknik, danışanların rehberli sorgulama ve derinlemesine düşünme yoluyla kendi anlamlarını keşfetmelerine yardımcı olur. Bu teknik, mantıksız inançlara ve varsayımlara meydan okumak için mantığı ve aklı kullanır. Örneğin, bir danışan işteki başarısızlık nedeniyle kendini değersiz hissediyorsa kendisine şu tür sorular sorulabilir:
Değerlilik sizin için ne anlama geliyor?
Değerinizi nasıl ölçersiniz?
Hayatınızın size değer katan başka yönleri var mı?
Tutumların Değiştirilmesi
Bu müdahale, danışanların bir duruma veya kendilerine yönelik bakış açılarını veya tutumlarını değiştirmelerine yardımcı olur. Bu müdahale, olumsuz düşünceleri olumlu olanlarla değiştirmek için bilişsel yeniden yapılandırmayı kullanır. Örneğin, bir danışan kronik bir hastalık nedeniyle kendini umutsuz hissediyorsa hastalığını bir lanet olarak değil, bir büyüme fırsatı olarak görmesine yardım edilebilir.
Logoterapi Hangi Psikolojik Sorunlarda Kullanılır?
1. Düşük Mod- Depresyon
Depresyon, yaygın bir ruhsal bozukluktur ve bireylerin yaşamlarında anlam arayışını olumsuz yönde etkileyebilir. Logoterapi, depresyonla mücadele eden bireylere anlamı yeniden keşfetmeleri konusunda rehberlik eder.
Bireylerin değerlerini belirlemelerine, hedeflere yönelmelerine ve yaşamlarında anlamı bulmalarına yardımcı olarak depresyon semptomlarının azalmasına ve yaşam kalitesinin artmasına katkıda bulunur.
2. Kaygı Bozuklukları
Kaygı bozuklukları, bireylerin gelecekle ilgili endişeler yaşamasına ve anlam eksikliği hissetmelerine neden olabilir. Logoterapi, bireylerin korkularıyla yüzleşmelerine, anlamlı hedefler koymalarına ve anlam bulmalarına yardımcı olarak kaygı semptomlarının azalmasını sağlar. Logo terapinin, özellikle kaygı ve panik bozukluğu olan bireylerde semptom azaltmada etkili olduğu gözlenmiştir.
3. BağımlılıkBağımlılık, anlam arayışının bozulmasına neden olabilir ve bireylerin hayat amaçlarını inşa etmelerini engelleyebilir. Logoterapi, bağımlılıkla mücadele eden bireylere anlamı tekrar keşfetme ve yaşamlarında anlamlı bir amaç bulma konusunda yardımcı olur.
Bağımlılıkla ilişkili kırılganlık hissi azaldıkça ve anlam eksikliği hissi yerini anlam hissine bıraktıkça bireyler bağımlılıktan kurtulmada daha başarılı olabilirler.
4. İlişki Sorunları
İlişki sorunları, bireylerin anlamlı bağlantılar kurmalarını ve tatmin edici ilişkiler geliştirmelerini engelleyebilir. Logoterapi, bireylerin değerlerini ve ilişkilerindeki anlamı keşfetmelerine yardımcı olarak ilişki sorunlarının üstesinden gelmelerine destek olur.
İlişki terapisi ile birleştirildiğinde Logoterapi nin çift ve ailelerin ilişkilerinde daha derin bir anlam bulmalarına ve daha sağlıklı bağlantılar kurmalarına yardımcı olduğu görülmüştür.
Logoterapi, anlam arayışıyla ilişkili ruhsal sıkıntılar ve günlük sorunlarla mücadele etmek için etkili bir yaklaşımdır. Depresyon, kaygı bozuklukları, bağımlılık ve ilişki sorunları gibi durumlar, bireylerin yaşamlarında anlam eksikliği hissetmelerine neden olabilir.
Logoterapi, bireylere anlamı keşfetme ve yaşamlarında anlamlı bir amaç bulma konusunda rehberlik eder. Bu terapi yöntemi, bireylerin ruhsal sağlıklarını iyileştirirken aynı zamanda yaşamlarına anlam katmayı hedefler.
Hayatı Daha Anlamlı Kılmak için 10 Öneri
1. Anlam Odaklı Düşünme:
Günlük deneyimlerinizi anlamlandırmaya çalışın. Zorluklarınızın ardında ne tür anlamlar ve öğretiler olduğunu düşünün.
2. Amaç Belirleme:
Hayatınıza anlam katan amaçlar ve hedefler belirleyin. Bu amaçlar, sizin için motive edici ve tatmin sağlayıcı olmalı.
3. Olumlu Düşünce:
Pozitif ve olumlu düşünceleri güçlendirin. Olumsuz düşünceler yerine, yaşamınızın olumlu yönlerine odaklanın.
4. Yaratıcı Faaliyetler:
Yeteneklerinizi kullanabileceğiniz yaratıcı faaliyetlere zaman ayırın. Bu, kendinizi ifade etmenize ve anlam yaratmanıza yardımcı olabilir.
5. İyi İlişkiler:
Anlamlı ilişkiler kurun ve sürdürün. İnsanlar arası ilişkiler, hayatınıza anlam katan önemli faktörlerden biridir.
6. Zorlukları Bir Fırsat Olarak Görme:
Karşılaştığınız zorlukları, kişisel gelişiminiz ve anlam arayışınız için bir fırsat olarak değerlendirin.
7. Mücadele ve Başarı:
Zorluklarla başa çıkmak için mücadele etmek ve bunları aşmak, yaşamınıza anlam ve tatmin katmanın yollarından biridir.
8. Olumlu Değerlendirme:
Günlük deneyimlerinizi olumlu bir bakış açısıyla değerlendirin. Her an, sizin için anlam taşıyabilir.
9. Kendinizi Keşfetme:
Kendinizi ve iç dünyanızı daha iyi anlamak için zaman ayırın. Tutkularınızı, değerlerinizi ve ilgi alanlarınızı keşfedin.
10. Minnettarlık:
Sahip olduğunuz şeylere ve deneyimlere minnettarlık duyun. Minnettarlık duygusu, anlamı artırabilir.
Haftaya Görüşmek Üzere…