İzmir'e her gidişimde, Denizli ve Nazilli'den arkadaşlarımla buluşurum. Bu kez sevgili Şerif Kutludağ, Devlet Demiryolları Lokali’nde bir araya gelmeyi önerdi. Fahrettin Koyuncu ve Aygün Eroğlu’nun da geleceğini söyledi.
Her zaman olduğu gibi, vaktinden önce gidip beklemeye başladım. Önce Şerif Bey, ardından Fahrettin Bey ve Aygün Bey geldiler. Hal hatır sorduk, gündeme dair konuları konuştuk. Sohbetimiz sıcak ve keyifliydi.
Buluştuk Boşluğun Bahçesinde
Fahrettin Bey, elindeki poşetten bir kitap çıkardı ve benim için imzaladı. Kitabın adı: Buluştuk Boşluğun Bahçesinde. Rengârenk kapağında, gelişigüzel serpiştirilmiş harfler dikkat çekiyordu. Şerif Kutludağ, bu kitabın Türkiye’de bir ilk olduğunu söyledi.
Kitapta, alfabenin 28 harfiyle başlayan şiirler yer alıyordu. Aygün Eroğlu, “37. sayfaya bak,” dedi. Merakla açtım:
Kargaları kınadım
kızım
karaları kendinden...
Bir başka sayfada, "İ" harfiyle başlayan şu satırları gördüm:
İzmir
İnce ince
işledim
içime
İzmir'in i
izlerini...
Kitabın arka kapağında şu bilgiler yer alıyordu:
“Fahrettin Koyuncu’dan deneysel şiirler. Türk edebiyatında bir ilk: Alfabetik alliterasyon ve asonans şiirlerinden oluşan bir şiir kitabı...
Alfabenin 28 harfinin her biriyle başlıyan şiirler...
Her şiirin başlığının ve bütün sözcüklerinin aynı harfle başlaması....
Dört bölümde toplam 61 şiir ....
4 bölüm başlığı, 18 sözcük...
61 şiirdeki toplam sözcük sayısı 362
Kitaptaki toplam sözcük sayısı 444.
Kitabın sonunda Ahmet Günbaş’ın bir değerlendirmesi var. Günbaş, ‘Koyuncu’nun şiirler boyu sürdürdüğü temel izlek zamandır. O iddia etmez, zamanı okur.’ diyerek kitaba dikkat çekiyor.”
Kitabın bölümlerinin adları da oldukça anlamlı:
Sessizliğim sözümdür,
Sızdırmaz sırlarımı...
Fahrettin Bey’le Sunak dergisinde tanışmıştık. Edebiyata duyduğumuz tutku bizi bir araya getirdi. Manisa Üçpınar doğumlu; eş durumundan Denizlili. Şimdi İzmir'de yaşıyor. Şerif Kutludağ gibi onu da İzmir’e kaptırdık.
Fahrettin Koyuncu’nun şiir, deneme, biyografi, gezi ve inceleme türlerinde toplam 22 kitabı bulunuyor. Ayrıca 11 çocuk kitabı yazmış
2024 Rıfat Ilgaz Şiir Ödülü birinciliği
2005 İbrahim Yıldız Şiir Ödülü birinciliği
1998 Kocaeli Üniversitesi Şiir Ödülü üçüncülüğü gibi ödüllerin sahibi.
Yeni Bir Tanışıklık: Recai Şeyhoğlu
Toplantımız sona ererken Aygün Bey izin isteyip ayrıldı. Bahçenin yanından geçen bir tanıdığıyla merhabalaştı Fahrettin Bey. Yanımıza çağırdı. onu bize tanıttı: Recai Şeyhoğlu.
Recai Bey öğretmenlik mesleğine sınıf öğretmeni olarak başlamış, daha sonra özel eğitim öğretmeni olmuş. 25 yılın ardından emekliye ayrılmış. Yanında getirdiği 40 sayfalık kitapçığı bizlere dağıttı. Kitabın adı: Rasime Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri ile Aydınlanma Evlerine Toplu Bakış 2002-2025
Kansere yakalanan annesinin adını yaşatmak için kütüphane kurmaya başlamış. Bugüne dek 62 kütüphane açmışlar. Ne yazık ki açılan kütüphanelerin bir kısmı zamanla kapanmış.
Kitapçıkta bu konuda birçok örnek var. Recai Bey şöyle diyor:
“Tüm enerjimi kütüphane kurmaya harcıyorum. 21 Şubat 2025’te Karşıyaka’da, Latife Hanım Köşkü’nün bahçesinde bulunan kapalı alandaki Mehmet Atilla Kitaplığı’nın kapatılmasına çok şaşırmıştım. Başkan Yıldız Ünsal’ın böyle bir karar alacağına hiç ihtimal vermemiştim. Yanılmamışım. Kent A.Ş. istemiş kapatılmasını. Yerine birkaç masa, birkaç sandalye koyup çay kahve satmak istemişler. Bütün hesap bu olsa gerek." Komedi gibi değil mi?”
Dedem Ali Galip Ataman muallimmiş. Emeklilik sonrası bir eşeğe kitap yükleyip köy köy dolaşarak kitap satmaya çalışmış. Ama ilgisizlik yüzünden vazgeçmiş.
Şimdi Recai Bey, kurduğu kütüphaneleri ve “Aydınlanma Evleri”ni yaşatmaya çalışıyor. Mehmet Atilla Kitaplığı’nı yeniden açtırmak için uğraşıyor. Kendisine bu zorlu yolda başarılar diliyorum.
İzmir’de Bir Nikâh, Bir Sergi
İzmir’de, eşimin yeğeninin oğlu Volkan ile Buse’nin nikâh törenine katıldık. Genç çifte mutlu bir evlilik yaşamı diliyorum.
Nikâhtan önce fuar alanını gezdik. Oturup dinlenirken yanımızdan geçen iki grup, “Pakistan Pavyonu nerede?” diye sordu. Aren'le gezerken biz de orada ne olduğunu merak edip orayı sorduk. Yakınımızdaymış.
İçeri girdik, bir sergiyle karşılaştık: Aslı Aypak Şentürk’ün kuru kalem resim sergisi. Keyifle gezdik. Daha önce de Pakistan Pavyonu’nda bir sergi izlediğimi hatırladım. Sanata açılan bu pencereyi çok değerli buluyorum.
Bir doğu ülkesinin sanata bu şekilde kucak açması beni mutlu etti. Güzel şeyler yapan güzel insanlara değer verilmeli. Sergiden birkaç resmi paylaşmak istedim.
---
Deli Deli Kadınlar Sergisinden, Bayram Kutlamasına
Sözlerimi bir dilekle bitireyim:
Her şeyin çok güzel olduğu, mutlu bayram günleri diliyorum.
Hoşça kalın, dostça kalın.
Her gününüz bayram güzelliğinde geçsin.