Danışman Türk Dil Kurumu'na ait tanıma göre, bir konuyla ilgili bilgi ve düşüncesine başvurulan, doğru kararlar alınması için yol gösteren kişidir. Danışman, uzmanı olduğu konuya tamamen hakimdir. Alana dair durumları ve sorunları, objektif şekilde değerlendirme becerisine sahiptir. Danışmanlık profesyonel bir meslek haline gelmiştir. Danışmanlık şirketleri vardır. Bu şirketlere bağlı danışmanlar, şirketlere hangi konularda nasıl davranmaları, ne yapmaları gerektiği konusunda raporlar sunarlar. İyi yönetilen şirketler, danışmanlardan yardım alırlar ve başarılarını artırırlar. Akıl akıldan üstündür, diye boşuna dememiş eskiler. Her zaman kendi aklımıza güvenmeyip uzmanlardan akıl almak başarıyı arttırır.

Danışman, danışmanlık nereden çıktı, nereden aklına geldi? Diyeceksiniz elbette. Hemen açıklayayım. Geçtiğimiz hafta, şehrimizde, kırmızı büfe, krizi yaşandı, Candoğan Parkı'nın önüne yapılan Beltaş Büfesi'ni beğenenler de beğenmeyenler de oldu. Denizli Mimarlar Odası Başkanı Özlem Durdu Kabel, kırmızı büfeyi, yapıcı bir yaklaşımla eleştirdi.
"Kent meydanları ve meydana bağlanan caddeler, toplumun belleğini, kültürel kimliğini ve ortak değerlerini yansıtan, kamusal yaşamın kalbi olan alanlardır. Bu alanlarda yapılacak her türlü uygulama, kentin kimliğine uygun, kamusal yararı önceleyen ve estetik ölçütleri gözeten bir anlayışla ele alınmalıdır" diye başlayıp uygulamanın yanlış olduğunu vurguluyor ve neden yanlış olduğunu madde madde açıklıyor. "Mevcut haliyle kamusal alan anlayışına, mimarlık disiplinine ve kent estetiğine aykırıdır" diyor ve ne kadar kibarca yaklaşıyor konuya:
"Nacizane, yerel yöneticilerimize önerimiz olarak değerlendirilmesi niyeti ile.." diye devam ediyor.
Sonra ne oluyor biliyorsunuz. Beltaş Büfesi kaldırılıyor.
Demek ki yapıcı eleştiriler karşılığını buluyor, kullanılan dilin nezaketi zıtlaşmayı önlüyor.
Özlem Durdu Kabel, büfenin kaldırılmasına aynı nezaketle teşekkür ediyor.
Tüm yöneticilerden beklentimiz budur. Kırıcı değil, yapıcı dil kullanmaları.

Bu konuyla ilgili olarak Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu'nu ve Özlem Durdu Kabel'i kutluyorum. Şehirde yaşayanların iyiliği ve şehrin güzelliği için, zıtlaşmadan kırıp dökmeden çalışmaları övgüye değer.
Danışmanlardan söz ederek başlamıştık yazımıza. Gereğine göre danışmanlardan yararlanmalı en iyi yöneticiler bile. Danışmanlar işini iyi yapıyorlarsa ülke kalkınmasında bile yararlı olabilirler.
Danışmanlardan söz ederken, psikolojik danışmanları da atlamamamız gerekir. Toplumumuzdaki ön yargı, psikolojik danışmana gitmek için deli olmak gerekliliğidir. Psikoloğa gitmesi önerilen kişiler, ben deli değilim, diyerek reddederler gitmeyi. Günümüzde, psikolojik danışmanların, birçok problemi çözdüğü yadsınamaz bir gerçektir.
Psikolojik danışman ne iş yapar, görev ve sorumlulukları kısaca nelerdir? Bireylerin zihinsel sağlık problemleri ile ilgilenip duygusal sorunlar ve zor durumlarla başa çıkmalarını sağlarlar. Böylece aramızdaki problemli insanlar azalır.
Okullardaki rehber öğretmenler de psikolojik danışmanlardır. Öğrencilerin ve velilerinin sorunlarına çözüm getirirler.
Demek ki danışmanlar, günümüzün problem çözücüleri, yol göstericileriymiş. Herkesin yararlanması, benim ihtiyacım yok diye, problemlerini halının altına süpürmemesi gerekir.

Saygıyla andığımız Doğan Cüceloğlu, kitapları konferansları ve birebir tedavileriyle psikolojik danışma konularında çok önemli bir yere sahipti.

İrving Yalom'un kitaplarını okuyanlar vardır mutlaka. Kitaplarında psikolojik danışmanın ne kadar yararlı olduğunu görüyoruz.
Kentimizde birçok psikoloğumuz, danışmanlık yaparak çözümler getiriyor danışanlarına.
Söz danışmanlardan açıldı ya, milletvekili danışmanlarından söz edelim. Bir kere üniversite mezunu olacaklar. Birinci ölçüt bu. Gerisi milletvekilinin seçimine kalmış. Teyze oğlu mu olur, kayınbirader mi ya da hacı hoca takımından biri mi..?
Entellektüel birikim, siyaset bilgisi olmuş olmamış fark etmez. Görevleri belli nasılsa. Memleketten gelenleri karşılayacak, ağırlayacak. Memleketten gelenleri hastaneye götürecek, bakanlıklarda işlerini takip edecek. Bir nevi iş işte.
Aralarında çok iyi seçilmişler, rapor hazırlayanlar, siyaset bilimciler vardır mutlaka. Az mı çok mu bilemem. Bir yerde devlete maliyetlerinin 120 milyon TL olduğunu okumuştum.
Hani bazı yerlerde DANIŞMA yazısı görürüz de danışılacak mı danışılmayacak mı çözemeyiz(?)
Danışmanlar, danışma büroları iyi ki varlar.
Akıl akıldan üstündür, demişti atalarımız değil mi? Her şeyi bilmemiz mümkün değil. Öyleyse uzmanları ihmal etmeyelim başarılı olmak için.
Hoşça kalın dostça kalın.