Uzun zaman önce kaleme aldığım “Sevgi Pınarı” başlıklı şiirimi yeniden okurken, insanın iç dünyasında hiç değişmeyen bazı duyguların hâlâ taze kaldığını fark ettim. Sevgi üzerine söylenen her şey bizi etkisi altına alıyor; gönlümüze güzel düşünceler doluyor. Çünkü sevgi, hayatı taşıyan, onu güzelleştiren etkili bir güçtür.

Sevgi, hayatın tadıdır. Hayattaki olmazsa olmazınızdır. Onsuz huzur ve mutluluk eksik kalır. İnsan, gönlünü ısıtan bir sevgi pınarına sahipse dünyaya bambaşka bir gözle bakar.

Yorulduğumuzda tutunacak bir dal, içimiz üşüdüğünde ısıtan bir ateş gibidir.

Günümüz insanını yoran, çaresiz bırakan en büyük eksiklik sevgisizliktir. Severek yapmadığımız hiçbir işte başarılı olamayız; sevgi yoksa huzur ve mutluluk da bulamayız. İnsanı zorlayan çoğu zaman büyük problemler değil; sevgi eksikliğidir. Bir dostun tebessümü, verilen bir selamın sıcaklığı, evimizde duyduğumuz huzur… Hepsi sevginin bıraktığı güzel izlerdir.

Aklımıza düşen her başlığı sevgiyle söyleyebiliriz; çünkü insana yaşama sevinci veren, güç katan bu duygudur.

Vatan sevgisi… Bayrak sevgisi… Millet sevgisi…

Ana-baba sevgisi, evlat sevgisi, torun sevgisi…

Kuşları, hayvanları, toprağı, ağacı sevmek…

İsterseniz bu listeyi daha da uzatabilirsiniz.

Hangi başlıkla kullanırsanız kullanın; gönüllere dokunan ne varsa sevgiyle işlenip anlam kazanıyor.

Konumuz sevgi olunca her zaman Yunus Emre’nin o içten çağrısını hatırlarım:

“Gelin tanış olalım,

İşi kolay kılalım,

Sevelim sevilelim,

Dünya kimseye kalmaz.”

İnsanlarla tanışıp kaynaşmanın değeri hiçbir şeyle ölçülemez. Bu dizelerde hem bir davet hem de bir bilgelik vardır.

Halkımızın dilinden düşmeyen, sevginin gücünü dile getiren şu atasözü ne kadar anlamlıdır:

“Gönül kimi severse güzel odur.”

Bu kısa cümle, sevgiyi belirleyenin göz değil; gönül olduğunu anlatır. Kalbin seçtiğini göz güzelleştirir; o an sevdiklerimiz ayrı bir güzelliğe bürünür.

Sevgi büyük sözlerin değil; küçük inceliklerin işidir. Bir tebessüm… “İyi misin?” diye soran bir ses… Zor bir anınızda uzanan bir el… Bunlar basit gibi görünür ama insanın içindeki yükü hafifleten küçük dokunuşlardır.

Sevgi aynı zamanda emek ister, özen ister: Kırmamak için dikkat, dinlerken sabır, yanlış anlaşılınca sükût… Bunlar basit ama anlamlı davranışlardır. Kırılan gönülleri onaran, dostlukları ayakta tutan sadece sevgidir.

Hayatın güzelliği çoğu zaman büyük olaylarda değil; gündelik hayatın içindeki küçük ayrıntılarda saklıdır.

İnsan hayatı içinde birçok gelgitler vardır. Ağlamak, gülmek, sevinmek, üzülmek hayatın renkleridir. Bunların arasındaki boşluklar sevgiyle doldurulduğunda hayat güzelleşir.

Hayat zaman zaman bizi zorlar, ağırlaşır. Fakat içimizdeki sevgi ateşi sönmedikçe umutlarımız kaybolmaz.

Şiiri yeniden okurken anladım ki, üzerinden yıllar geçse de sevgiye dair duygular hiç kaybolmuyor. Hayata dair beklentiler hep canlı duruyor.

İçimizdeki SEVGİ PINARI’mız hiç kurumasın.

Sevgiyle kalın.

İyi haftalar.

SEVGİ PINARI (Şiir)

Ne varsa hayatta insana dair,

Besleyip büyüten sevgi değil mi?

Romanlar, öyküler, şiir vesair,

Hepsini yaşatan sevgi değil mi?

Allah’ın lütfudur, verirse ilham.

Dillere türküdür, sevdaya kelam.

Gönülden gönüle binlerce selam,

Geldikçe coşturan sevgi değil mi?

Gönüller şen olur aşkın dilinden,

Kalem coşar sevdasının selinden.

Muhabbet tatlanır sazın telinden,

Nağmeler üfleyen sevgi değil mi?

Hayallere sığmaz, bir tılsım olur;

Her fasıl ilahi bir sebep bulur.

Aşka dair yarenlikler kurulur,

Gönüllere akan sevgi değil mi?

Coşkulu duygular zincire girmez,

Sevgi asalettir, sorguya gelmez.

Ham hayaller bu mekânı hiç görmez,

Gönlünce yaşatan sevgi değil mi?

Sevmektir hayatın anlamı sevmek,

Sevgiyle verilir binlerce emek.

Hayatın özüdür; ağlamak, gülmek.

Varlığın sebebi sevgi değil mi?

NOT: Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından 8. kez düzenlenen Kitap Fuarı, 28 Kasım–7 Aralık 2025 tarihleri arasında DENİZLİ EGS Fuar Alanı’nda sizi bekliyor.

İçinizde kitap sevgisi varsa bu güzel etkinliğe katılmanızı öneriyorum.