Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 8 Ağustos 2025 Cuma günü Washington'da bir barış deklarasyonu imzaladı.
Yayınlanan metinde, "Azerbaycan ile Ermenistan Arasında Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Tesisi için mutabakat sağlandığı" belirtildi.
Mutabakat metninde en çok dikkat çeken husus "Minsk Grubu'nun iptal edileceği" beyanıydı.
Minsk Süreci'nin sonlandırılması konusunda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) ortak çağrı yapıldı.
1992'de patlak veren Karabağ Savaşı'nın ardından barış sağlanması için Fransa, Rusya ve ABD'nin eş başkanlığında kurulan Minsk Grubu, söz konusu barış anlaşmasının imzalanmasıyla işlevsiz kalacak.
Doğrusu MİNSK Grubu 33 yıl boyunca barışa dişe dokunur bir katkı sağlamamıştı.
Bu üçlü mutabakatla Minsk Grubu'nun sonlandırılması, ABD haricindeki üyelerin dışlanması sonucunu ortaya çıkarmış oldu.
Ermenistan'ın bağımsızlığını ilanından sonra her konuda Ermenistan'a yakın duran Rusya ve Avrupa adına Ermeniler'i kollayan Fransa dolaylı yoldan geriye atılmış oldu.
Hatta gözlemci statüsüyle Minsk Grubu'nun bütün toplantılarına katılan Türkiye Cumhuriyeti'nin de masa dışında kalması dikkat çekicidir.
Genelgeçer yorumların dışına çıkacak olursak, ikinci Karabağ Savaşı, Azerbaycan'a Rusya'nın göz yumması ve Türkiye'nin desteğiyle yapılabilmişti.
ABD ve Avrupa desteğiyle iktidara gelmiş olan Paşinyan'ın bu yenilgi sonrasında iktidardan düşeceği bekleniyordu.
Savaş oldu, Azerbaycan isteklerinin bir kısmını elde etti.
Savaşta durumu yakın takip altında tutan ve savaşın sınırlarını belirlemiş olan Rusya, Ateşkes masasında baş köşeye oturup yapılacak olan yol çalışmalarını Rus askerleriyle himaye edeceğini dikte etrirmişti.
Her nasılsa Paşinyan koltuğunu korumayı başardı.
Paşinyan'a ikinci bir ders vermeyi sonraya bırakan Rusya, Ukrayna'da batağa saplandığından Karabağ meselesine geri dönemedi.
Her durumda ticari çıkarlarını önceleyen Trump, boşluğu iyi gördü ve Azerbaycan ile Ermenistan'ı masaya oturturken Zengizor Koridoruna yani Karabağ'a Amerikan Askeri'nin girişini kabul ettirdi.
Varılan mutabakatın siyasi boyutu olduğu kadar jeostratejik önemi de haizdir.
Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin bağlantısını sağlayan Zengizor koridoru Asya ve Avrupa arasındaki büyük bir ticari koridorun en hassas geçiş güzergahını sağlamaktadır.
Amerikan Askeri'nin Zengizor'a gelişi, İran'ın kuzeyinin de ABD tarafından sarılmasını sağlayacaktır.
Kuzeyine düşman ABD askerinin yerleşmesi elbette İran'ı rahatsız etmiştir.
Himayesinde tuttuğu Ermenistan'ı ABD'ye kaptıran Rusya da rahatsız olmuştur.
Türk kanı dökülerek kazanılan zaferin sonunda önce Rusya'nın ardından ABD'nin baş köşeye oturması elbette Türkiye Cumhuriyeti'ni rahatsız etmiş olmalıdır.
Her ne olursa olsun Zengizor Koridoru'nun kurulacak olması, Türk Dünyası için hayati bir damarın açılması anlamına gelmektedir.