Aslında günler, haftalar ile hatırlamak güzel. Toprağın, üretimin, ürünün sonrada tarlada çalışandan soframıza gelinceye kadar verilen emeğin değerini anlamak gerek.
Her ürün tarla sahibinden, çalışan, emek veren herkese bereketli olsun.
1 kg salatalikta, 1 kg karpuzda ne emek var anlayana....
1 dilim ekmeğe bakalım. Buğdayın ekiminden harmana, değirmenden fırına, marketten soframıza....
1 kg parça ette köftede...
1 tişort - atlet denir ama pamuğundan çırçırına emektir komple.
Herkesin bu değeri anlamasını diliyorum. Bazen pazar pahalı, domates, salatalık pahalı gibi cümleler kuruyoruz hepimiz. Pahalılık kavramını bu emeği düşünerek kullanmak gerek. Ürünün kazancının aracılar yerine çiftçiye gitmesini sağlamalıyız.
Tanzim satış mağazaları, kooperatifler tek çare gibi görünüyor Bu konuda yerel yönetimlere ziraatçilere, hepimize büyük iş düşüyor.
Korona günlerinde çiftçinin değeri bir kez daha ortaya çıktı. Bu güzel ülkenin kurtuluşu tarımdadır. Milli ekonominin temeli tarımdır. Kırsal kalkınma çalışmaları icin daha çok fon ayırmak zorundayız. Tarım okullari, araştırma enstitüleri, tarımsal işletmelerin desteklenmesi, çiftçimize yeni pazarlar bulunmasi, enerji projeleri ozellikle güneş enerjisine desteği arttırmamız gerek. Öncelikle kırsal kalkınma hamlesi gerek.
Tarım ihmal eden ülke intihar ediyordur diyor Einstein. Ancak bu durumu halkımızın ne kadarı anlıyor? Tarım okullarından yetişmeyen neslin pek anlamadığı aşikar. Büyük AVM'lerde büyük marketlerde domates, salatalık, soğan, patates vb her türlü sebze meyveyi kolayca buluyor, parası ölçeğinde alışverişini yapıyor .
Hiç kimse bu ürün nasil üretildi, oraya nasıl geldi, nereden geldi bilmiyor veya umrunda değil. Çoğu kişi ithal - yerli ayrımını yapamıyor.
Alışverişi yapan bilinçli olmazsa özel sektör, tacir, komisyoncu, marketci kesinlikle üreticiyi, çiftçiyi düşünmez son tüketicinin bu konuda nasil bilinçlenmesini sağlayabiliriz? Nasil bilinçli bir kamuoyu olusturabiliriz?
Yerli üreticilerimiz, kooperatiflerimizin kuracağı marketler, tanzim satış mağazalarının tekrar kurulmasi icin neler yapabiliriz?
Çiftçi ve tüketici sadece tacirlerin, tüccarların insafına bırakılırsa ülke ithal cenneti olur.
Çok değil birkaç yıl sonra açlık tehlikesi başlar.
Çözümü büyük Atatürk yıllar önce göstermiş.
Bu bağlamda;
Atamızın çiftçimiz için söylediklerini
hatırlatmakta yarar var.
Türk köylüsü ve çiftçilik
Milletimiz çok büyük acılar, mağlubiyetler, facialar görmüştür. Bütün olanlardan sonra yine bu topraklarda bulunuyorsa bunun temel sebebi şundandır: Çünkü Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanırken diğer elindeki sabanla topraktan ayrılmadı. Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık.
1923 M. Kemal Atatürk
Memleketimizin bir tarım memleketi olduğu ve genişliği göz önüne alınırsa, bizim başlıca kuvvet ve servet dayanağımızın toprak olduğu görünür.
1926 M. Kemal Atatürk
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kutlu olsun.