“Ey iman edenler! Allah’a karşı duyarlı takvalı olun, sakının. Müslümanlar olarak ölün” Ali İmran 102 Allahtan korkmayanlar var m? Elbette. Kimi 0’nun kudretini yok sayar, kimi bağlı olduğu adı her neyse büyüğünün kendini kurtaracağını inanır. Bir önceki ayette tehdit olarak Allah’ın ayetlerini nasıl inkâr edersiniz” diye soran Rabbimiz Allah’a sarılın öyle olanların doğru yola ulaştırılacağı bilgisi verilir.

Ali İmran suresinin 102. Ayetinde korku ve arzu anahtar kelime. Müfessirler derler ki; Korku arzu istekten önce gelir. Niye çünkü zararı önleme menfaat elde etmeden önce gelir. Bu durum yani sakınma dine sarılmayı vesile olur.

İnsanları fiilleri ya korku ya arzuya nimete erişmeye bağlıdır. Gücünüz yettiği kadar korkun müslüman olmadan ölmeyin yoksa ölmekten beter olursunuz. İşte burada korkanlar ve korkmayanların ruh hali, bilgisi verdiği kıymet devreye girer. Duyarlı insanlar için Curcani “Bu tür korumalar Allah’a saygı itaat niyeti ile değer kazanır” der.

Allah’tan razı ve memnun olmayanlara bir örnek verelim. Ebu Lehep Hz. Muhammed’in amcası. Akraba ve kabile refleksi ile sahip çıkması gerekirken tam tersi davranmış. Eziyet etmiş, kendisi ve eşi onun evini taşlamışlar, yetmemiş kapısı önüne pislikler atmışlar. Onun hakkında nazil olan Tebbet suresinde “Malı kazancının kendisine fayda vermeyeceği cehenneme gireceği” bildirilmiş. Hayret edilecek şey bu haber kendisini etkilememiş. Kardeşimin oğlu beni hicvetmiş deyip geçiştirmiştir. Bedir savaşına katılmamış daha sonra hasta olmuş ve ölmüş. Cesedi bir süre bekletilmiş ve kokuşmaya başlayınca da oğulları tarafından merasim yapılmadan, alelacele Kalib Kuyusu adında bir yere gömülmüştür.

İbret alınacak bir durum. Ayrıca Kur’an’ın mucize oluşuna bir delildir. Müslüman olacağım deseydi Kur’an’ın delil mucize olması iddiası farklı bir duruma oluşabilirdi. Bu sure vesilesi ile Müslüman olan Papazın haberi önemlidir. Bu sure nazil olduktan sekiz sene sonra Ebu Lehep ölmüş. Söz dinlese kazanacaktı, ama dinlemedi inat etti. Kuran bize ey akıl sahipleri ibret alın demiş oluyor.