Siyasetin son yıllarında gündeme yeni bir kavram oturtuldu: "Masa"
Sayılı sayısız, ille de masa! Sonuçsa, kiminde tasa, kiminde kasa!
Şimdiyse, yeni bir icat çıktı ortaya! Yahu diyeceksiniz, bu hep vardı, neresi yeni?
İcat, komisyon! Bu yeni, yeni...
Neresinden başlasak? TBMM'de açıldı açılalı komisyonlar kurulmuştur, sayısız. Adettendir çünkü. Hatta ne denir bu hususta; bir konuyu, bir sorunu çözmek istemiyorsanız onu komisyonlara havale edersiniz. O komisyondan bu komisyona, altına üstüne derken, yavrum heder olur gider, kime keder?
Aslında, komisyon "kâr" üzerine inşa edilir. Alım satımlarda, alan da satan da aracıya belli bir bedel öder ve buna da komisyonculuk denir.
Anlaşılmadıysa, yaşamınızın bir kesitine bakın, ailede, akrabalarda, miraslarda bal gibi yaşamışsınızdır!
Nereden nereyeee...
Şimdi de ülkenin gündemine gelip oturtulmuş komisyon/culuk!
Adı da ikide bir değişiyor, değiştiriliyor. Kuruluna kadar daha ne adlar konulur belirsiz.
Akıllarda kalan adıyla "çözüm ya da barış sürecine binaennn..."
Cumhur İttifakı, ufak ortağının dayatması ve ötekileri ayartması sonucu ortaya malum şeyi attı!
Örgüt Kurucu önderi, Meclise konuşma için çağrı, karşılıklı ziyaretler, öpüşmeler kokuşmalar...
Ayakkabı numaraları alınmasa da bilumum 30+1 silah ve palaska itina ile yaktırıldı.
Bakıldı olmuyor, inandırıcı olmadı. Kandırık bişey gibi görüldü. Haa, dediler, yahu biz niye komisyon gurmuyok, işin aslı bu.
TBMM Başkanına buyurdular, hele bir komisyon kur. Kurdu kuşu çağır, millet komisyon kurşun. O da, emrin olur deyip işe soyundu. Haaa, bu bir oyundu ama emir yüksek yerden. Şimdi o yolda gidiliyor.
Lakinnn...
To be or not to be... derler ya, iş geldi buraya takıldı.
Yalvaran da var, rest çeken de, blöf yapan da...
Neymiş efendim, CeHaPe bu komisyona katılmalıymış!
Yoksaaa...
Komisyon nasıl mı oluşuyor? Soru mu bu? Cumhur İttifakı bileşenleri üçer beşer, birer ikişer dizilirler divana... Muhalefete de al sana, al sana ha bu da kel Hasana deyip sus payı...
Yahu, bunların dünyadan haberi yok, a haber, şu haber, bu haber dinleyip biat etmekten eylemleri gördükleri yok!
CHP yeni masaya oturursa, İmamoğlu azad edilebilirmiş!
Kim mi söylüyor? DEM'li mi, Yeşil Sol Partili mi, bilen söylesin, eşbaşkan...
Yarın mutlaka gelecek...
CeHaPe iktidar, İmamoğlu ya da başka bir partili Cumhurbaşkanı olursaaa...
Yeni bir açılıma mı uyanacak Türkiyem?
Atatürk ne demiş: (20 Nisan 1931) Yurtta barış, cihanda barış...
Acaba, bunca haksız, yasadışı, akla mantığa aykırı uygulamaları vicdansızca yapanlar; nasıl olsa bize bişey olmaz, "barış" gelir ve biz o bir karış yerde büzülüp yatmayız hayalinde mı yaşıyorlar?
Akıl hocaları böyle mi vaaz veriyor acaba Bahçesinden?
Heyyy yavrum beee...
Simdiii... Ola ki komisyon kuruldu. Komisyoncular yerlerini aldılar, elleri ve gözleri bağlı olmayaraktannn...
(Bu da nerden çıktı yaaa...Hayırdır.)
Güya, CeHaPe'yi köşeye sıkıştırıyorlar. Hele bi katılma, dünyayı başına yıkarız!
Terörist sensin, barış ve kardeşlik istemiyorsun vs.vs.
Asıl istemeyen AKePedir. Baş mimar odur, ufaklık benim diyorsa da her an kıvrak bir dönüşle şeyi şeyedebilir.
Erken seçim de buna dahildir.
Dönekler dönmek zorundadırlar, dönmezlerse arkalarını önlerini bulamazlar!
CHP, Komisyona katılmalı mı? Parti yönetimi sıkıştırılıyor. Partide kaos yaratılmak isteniyor.
Kamuoyuna yansıyanlar doğruysa, "bizim koşullarımız kabul edilirse katılırız" dendiği söyleniyor. Karşı taraf bunları, "haklı" olarak kabul etmez.
Ama, CHP bu masaya duyarsız kalmamalı.
En azından gözlemci düzeyinde eli kolu, gözü kulağı orda olmalı...
Ancaaak, sorumluluğa asla ortak olmamalı...
ŞİİRCE
Ki o çocuklar hep ağarmıştır,
Ölümse bile adresleri ağır
Ağır, çok ağırdır o bedenler.
Tarih ki ondan çökmüştür
Okunası destanlar böyle
Böyle yazılmıştır yarınlara...
Öz.
KısaCUK
Hayat,yüksek atlama gibi;
Gerilip koşuyorsun, yükseğe atlıyorsun
ve düşüyorsun!
Öz.