Her şeyi bilenlerle, her şeyi silenlerle pek öyle işim olmaz benim, her nedense...
Herkes, her şeyi "kendi" kanallarından izliyor ve sözüm ona öğreniyor! Öyle olunca da ak karaya, kara aka dönüşüyor. Hadi yanyana gel ve tartış...
Tv kanalları neredeyse kişiye özel yayın yapıyor. Milletin bellediği kanalları var, öteki kanallar öcü! Oralarda, altyazılar dahil hepsi gerçek, hepsi doğru. Düşünmek, yorum yapmak, eleştiri getirmek "zinhar" olası değil...
Şaştık mı?
Belirli gazeteler var, belli günlerde belli manşetlerle çıkıyor. Gazete alıp okuyan pek olmasa da, işte bulmaca, spor ya da siyaset babında alıp bir azına bakanımız da yok değil!
Adalet, rezalet, felaket, dalalet, ihanet... adlı bu "ceride"ler günlük yayın olarak gazete bayilerinde teşhir edilirler...
Aynı "merkez" ürünü bu boyalı/yazılı medya işini "özgür basın" adı altında yapar ve resmi/özel ilan-reklamlarla beslenir?
Bunlara "journal" da denir!
Şaştık mı?
Şunu tartışanlar da var: Kurşun atan mı, twet atan mı?..
Son zamanlarda ne hazin ki kurşunlu saldırılar aldı başını gidiyor. Başta kadın cinayetleri, mafya hesaplaşmaları, töresel ve kişisel çekişmeler...
Ne diyelim, "kurşun ata ata biter..." dee, twet öyle mi ya? Düşünüyorsun, eleştiriyor/ öneriyorsun... Sonuçta bilgi, görgü, deneyimle ordasın.
Öyleyse, " Vurun Kahpeye".
Şaştık mı?
-Benim çocuk, maşallah çok akıllı, çok zeki. Hep takdir hep takdir. Öğretmenleri, aman bu çocuk okumalı, bundan bilim insanı da çıkar deha da... deyip dururlar.
Lakin, son haftalarda çocuğa birseyler oldu, "irtifa kaybediyor." Matematikten 3 almış geçenlerde. Bu öğretmenleri dürtmek caiz oldu, biraz çalışsınlar canım. Dünyanın parasını ödüyoruz, yazık değil mi... paraya?
Şaştık mı?
Efendiimmm, vekil maaşları da tartışılır zaman zaman. Bugünlerde yine gündeme geldi:
Avrupa'da vekil maaşları asgari ücretin 5 katı, bizdeyse 10 katıymış.
"Bir yemin ettim ki dönemem..." Haa, bazıları koca bir dönemi bir yeminle geçirme becerisin gösterenler yok değil, onlara bi maşallah, tü, tüü, tüüü nazar değmez inşallah.
Dönenler de var aralarında bazı bazı; ne diyelim alan razı veren razı!
Şaştık mı?
Malum Trump, geçenlerde "Nobel Barış Ödülü bana verilmeli" gibi veciz bir kelam etmişti. İsrail'in 70 bine yakın Filistinliyi katlettiği dünyada buna bırakın sessiz kalmayı, canice destekleyen bu "ağababa" işte bunu istiyor. Destekçisi de var hani, yerli yabancı!
Şaştık mı?
Bakın bakın...
Bu ne akıl tutulması yarabbi! Bu ne yaman çelişki! mi dersiniz, aymazlık mı yoksa hep yapıyor mu dersiniz, ben bilmem, siz bilirsiniz:
MHP'nin "bilge lideri", DEM eşbaşkanının bir sözüne karşılık "Şehitlerimiz ceset değildir, onlar kahramandır." diyor.
Bu yaklaşıma katılmamak olası değil. Şehitlerimizi can-ı gönülden anıyor, rahmet diliyoruz. Ailelerinin derin acısını paylaşıyor ve sabır diliyoruz.
Ancaaakkk...
"Pekiii, o kahramanları şehit eden "cellat"lar kimdir, kimlerdir? diye "sorabilen" birine ne diyeceksiniz?
Elebaşına "Kurucu önder" deyip TBMM'ne konuşma yapması için çağrı yapan birinin bu ve bu gibi sorulara bilmece cevabı nedir acaba?
Aynı zatın, DEM'in TBMM'de gövde gösterisi yapmasına tepkisini de "Yahu alem adam bu bilge" deyip sineye mi çekecek bu millet?
Şaştık mı?
MEB, Milli Eğitim Bakanlığı oluyor, malum. Başında da, kişiye özel ve bir günlük KHK ile prof. tayin edilmiş Y. Tekin var.
Konu ne mi, şu: Okullarda ders saati 40 dk. ya işte o süre 30 dk.ya indirilecekmiş.
Oysa dünyada ders saatlerinin artırılması yolunda çalışmalar yapıldığı biliniyor. Bakanlık bunu hangi amaçla yapıyor bilinmiyor henüz.
Bilinen şu ki, çocukların, gençlerin hele hele kızlarımızın okuması külliyen tehlikelidir. Okuyup öğrenip de yapacaklar yahu?
Tıkacaksın çocukları 10-15 metrekarelik loş ve boş bir odaya, diz çöktüreceksin, süreceksin önüne rahleyi, al işte sana eğitim!
Şaşar mıyız, ı-ıııhhh...
Zaten şu anda çoğu yerde ve hatta yasal olmadığı halde yapılmakta olan bu değil midir?
Sırtını cemaatlere, tarikatlara dayarsan, onları güçlendirip gücünü onlardan alırsannn...
Anıtkabir'e de gitmezsin.
10 Kasım gününü de tatil edersin.
Milli Bayramlarla kavga etmeyi marifet sayıp yıllardır bu inadı sürdürürsün.
Elbette, gelecekte bu düzen bittikten sonra gelecek yeni düzende de ŞAŞIRACAĞIZ!
Neye biliyor musunuz: MADEM OLUYORMUŞ DA BUNCA YILLARI NİYE HEBA ETMİŞİZ!..
Biz KARŞI'yız: KARŞIYAKA
ÇARŞI, her şeye KARŞI
ŞİİRCE
Serseri olacaksın her daim,
Aklınsa kıt olacak harbiden.
Öyle hesap kitap ne ya,
Sevdin mi çatır çatır yazacaksın,
Akıllansın diye okuyanlar!
Çıkıp gideceksin terkedilince;
Oturup makinenin başına,
Düşün düşün şiir yaz ha!
Hadi ya, sen kendine
Vardiyalı bir iş bul!
Bense hoyrat bir geceye gideyim;
Hem kendimi hem belamı bulurum belki.
Öz.
KısaCUK
Mucize, insan kalbinin
her dilden anlaması olsa gerek.
Öz.