Bulunduğumuz coğrafya doğal güzellikler kadar tarihi açıdan da çok kıymetli. Denizli ve çevresinde 50’yi aşkın antik kent bulunmaktadır. Bunların hek çoğu toprak altında olsa da kazı çalışmaları ile gün yüzüne çıkarılmaya devam etmektedir.

Foto2-7

Bu kazılardan biri de ziyarete açılan Kibyra Antik Kenti’dir. Burdur'un Gölhisar ilçesinde bulunan Kibyra Antik Kenti Burdur’a 111 km, Denizli’ye ise 100 km uzaklıktadır.

1100-1300 metre yükseklikte adeta yaylada yer alan, ardıç ve sedir ormanlarıyla kaplı bir alanda kurulmuş antik kent Lykia sınırları içinde yer almaktadır.

Foto3-3

Helenistik dönemde Bergama Krallığı’nın hakimiyeti altında olan kentin, en güçlü zamanını Roma döneminde yaşadığını söylemek mümkün. Bugün görülebilen tüm mimari kalıntılar Roma döneminden yansımaktadır. Gladyatörler şehri olarakta bilinen kentin girişinde sizi Gladyatör Hyakinthos’un heykeli karşılıyor.

Foto4-2

Kibyra demircilik, dericilik, at yetiştiriciliği ve çömlekçilik faaliyetleri ile ünlü. Bu sanatlar günümüzde Gölhisar’da hâlâ devam ediyor.

Arkeolojik kaynak ve verilere bakıldığında, 30 bini aşkın piyade, 2 binin üzerinde atlı askeri birlik ve çok uzun gladyatör frizleri kentin savaşçı kimliğini öne çıkarıyor. Bu bölgede yağlı güreşin halen devam etmesi ve dünyaca ünlü güreşçilerin çıkması tarihten gelen bir özellik olmalı.

10-12 bin kişilik stadyum, 7-8 bin kişilik tiyatro, Odeion (Küçük tiyatro), hamam, agoralar, ana cadde ve yeraltı mezar odaları ile Kibyra, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girdi.

Stadyumda sportif etkinliklere ek olarak yoğun gladyatör savaşları yapılmış olmalı. Halen ayakta tüm görkemiyle ziyaretçileri karşılamakta.

Tiyatronun oturma alanı oldukça dik. Restore edilirse eski muhteşem günlerine kavuşabilir. Yaklaşık 3 bin 500 kişilik kapasiteye sahip Odeion’un orkestra bölümü dünyada benzeri olmayan Medusa Mozaiği ile kaplanmış.

Foto6-2

Antik kenti süsleyen mozaik; MEDUSA

Medusa Mozaiği, "Opus Sectile" tekniğiyle renkli mermerlerden inşa edildi ve gerçek bir şaheser.

Antik dönemde konser alanı, meclis, mahkeme ve üzeri kapalı tiyatro görevi yapan Kibyra Odeion’un ortasını süsleyen Medusa Mozaiği ihtişamıyla göz kamaştırıyor. Dünyada bir eşi de yok. Diğer eşi olmayan ikinci eserde yeni restore edilen dairesel çeşme yapısı. Aslanlardan gelen sularla şenlenen, serinleyen Kibyra Antik Kenti’nde izlemeye doyamayacağınız bir güzellik oluşmuş. Orjinal parçaları kullanılarak restore edilen çeşmeyi görmek için bile Kibyra’ya gitmeye değer.

Foto7-1

Yazın sıcak, kışın soğuk demeden Kibyra’yı ayağa kaldırmak için yapılan kazı çalışmalarından dolayı Gölhisar Kibyra Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr Şükrü ÖZÜDOĞRU hocamıza ve tüm ekibine ben kendi adıma teşekkür ederim.

Denizli’den yola çıkınca önce Cankurtaran’da bir kahvaltı molası, Serinhisar’da çerez molası vermeden, Kibyra’ya gidilmez. Acıpayam’dan kavun almayı da ihmal etmeyin. Gölhisar’ın meşhur kavurması da yemeden üzerine Memişin Çörekotu Kahvesi de içilince artık Denizli’ye geri dönebilirsiniz. Denizli yollarında olmaya devam edeceğiz.