Ülke ekonomisinde son yıllarda yaşanan dalgalanmalar, artan maliyetler ve giderek sertleşen rekabet koşulları, tüm sektörlerde faaliyet gösteren işletmeleri de derinden etkilemektedir.
Bugün haberlerde görmekteyiz ki yalnızca küçük ve orta ölçekli işletmeler değil, Türkiye’nin en büyük, en köklü firmaları dahi ekonomik olarak var olma mücadelesi vermektedir.
Sıkı para politikası, yüksek finansman maliyetleri ve nakde erişimde yaşanan zorluklar; ülkemiz ekonomisinin bel kemiğini oluşturan firmalarımızı her geçen gün daha da zorluyor.
Zorlanan birçok firma vergi borcu, sgk primlerini ödeyemez duruma geldiler.
Böylesi bir ortamda, eskiden neredeyse her iki yılda bir, bazen de bir yıla düştüğü dönemler de gördüğümüz yapılandırma düzenlemeleri, ekonomik düzenin sürdürülebilirliği için zorunlu hale geldiği açıkca görülmektedir.
Bu tür düzenlemeler, üretim ve istihdamı ayakta tutan işletmelere yeniden nefes alma imkanı sağlayacaktır.
Ekonomik canlanmanın yolu, işletmelere yük değil, destek olmaktan geçmektedir.
Üretim gücünü, istihdamı ve mali disiplini korumak için yeni bir yapılandırma düzenlemesi artık ertelenemez bir gerekliliktir.
Bugün verilecek bu destek, yarının sağlam ekonomik temellerinin atılmasını sağlayacaktır.
Unutmayalım ki, vergi ağacın meyvesinden alınır, dalından değil.
Üretimi yaşatmadan vergi alınamaz; firmayı ayakta tutmadan ekonomi büyüyemez.
Ayrıca biz Mali Müşavirler olarak denetimlerden yanayız. Denetimler; hukuka, adalete ve toplumsal düzene hizmet etmeli; gerçeklikle hayaliyi, hakkaniyeti haksızlıktan ayırmalıdır. İyi ile kötüyü ayıran, üretimi ve istihdamı koruyan şeffaf ve adil denetim mekanizmalarına ihtiyacımız var.