2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’ne ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam eden görüşmelerde söz alan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, iktidara bütçe yönetimi ve ekonomi üzerinden sert ifadelerle yüklendi.

“Bütçe ne yazık ki büyüme ve kalkınmanın değil, tükenişin bütçesidir” diyen İYİ Partili Öztürk, tükenişin sadece ekonomik olmadığını; ahlaki, kurumsal ve siyasi bir tükeniş olduğunu ifade etti.

Görüşmeleri devam eden bütçenin toplumun adalet beklentisi, ekonomik dengelerin gerekliliği ve kamu yönetiminin şeffaflık ilkesini karşılamaktan çok uzak olduğunu belirten Öztürk, kaynak dağılımı ve önceliklerin yanlış belirlendiğini, harcama kalemlerinde sistemin ihtiyaçlarının değil, siyasi tercihlerinin esas alındığını kaydetti.

2025 bütçenin ilk günden 1,9 trilyon lira açık verdiğini hatırlatan Öztürk, 2026 bütçesinde giderin 18,9 trilyon, gelirin ise 17 trilyon lira olduğuna işaret etti. Öztürk, “Yani bütçe açığı 2,7 trilyon lira. Bu tablo, AK Parti iktidarının 23 yılda ülkeyi nasıl bir mali çöküşe sürüklediğinin açık kanıtıdır” dedi.

“BU KADAR BÜYÜK BİR AÇIKLA ENFLASYONLA NASIL MÜCADELE EDECEKSİNİZ?”

Devletin borç stokunun tarihi rekor kırdığını ifade eden Öztürk, faiz ödemelerinin bütçenin yüzde 16,6’lık kısmına tekabül ettiğini vurguladı.

Bu kadar büyük bir bütçe açığıyla enflasyonla nasıl mücadele edileceğini ve nasıl düşürüleceğini soran Öztürk, “Hangi mali disiplinle, hangi ekonomik akılla bunu yapacaksınız? Hangi üretimle, hangi ihracatla, hangi güven ortamıyla bunu başaracaksınız” dedi.

“TÜRKİYE EKONOMİSİ UÇURUMUN KENARINDA”

Türkiye ekonomisinin uçurumun kenarında olduğunu ifade eden Öztürk, “Devletin borç stoku tarihi rekor kırmış, faiz giderleri ise millî bütçenin en büyük kalemi haline gelmiştir. Her yıl toplanan vergilerin önemli bir kısmı üretime değil, faize ve borç geri ödemesine gitmektedir” dedi.

“BÜTÇEDE VATANDAŞ YOK, SADECE İKTİDARIN ÖNCELİKLERİ VAR”

Bütçede vatandaşın olmadığını belirten Öztürk, “Bu bütçede emekli, çiftçi, işçi, esnaf yok. Bu bütçede sadece iktidarın kendi öncelikleri var. Devletin kasası dolmuyor ama sarayın harcamaları da hiç azalmıyor. Kamuda tasarruf lafta kalıyor, israf her geçen gün büyüyor. Vatandaşa ‘kemer sık’ diyen iktidar, konu kendisine gelince ‘itibardan tasarruf olmaz’ demeyi alışkanlık haline getirmiş durumda” diye konuştu.

Emeklilerin açlık sınırının altında yaşam savaşı verdiğini, gençlerin ülkesini terk etmeye başladığını, çiftçinin mazot fiyatları altında ezildiğini, esnafın kredi borcunu ödeyemediği için kepenk kapattığını belirten Öztürk, iktidarın ise hâlâ ‘büyüyoruz, güçlüyüz’ diyebildiğini kaydetti.

“PARAYI KİMDE BULURSAN ONDAN ALIRIZ ANLAYIŞI HAKİM”

Öztürk, “Bu bütçede vergi yükü yine en alttakinin sırtına yüklenmiştir. Zengin daha zenginleşirken, yoksul vatandaş hiç düşünülmemiştir. Gelir dağılımı bozulmuş, toplum refahı dibe vurmuştur. AK Parti’nin ekonomi politikası ‘Parayı kimden bulursak oradan alırız’ anlayışına dönüşmüştür. Dolaylı vergilerle milletin cebindeki son kuruş alınırken, büyük şirketlere vergi afları getirilmektedir. Bu mudur sosyal devlet anlayışı? Bu mudur adalet? Bu iktidarın üreten bir ekonomiye dair doğru dürüst bir planı yok. Tarımı çökerttiniz, sanayiyi ithalata bağımlı hale getirdiniz, teknoloji üretimini unuttunuz. Bugün Türkiye, sayenizde kendi gıdasında bile dışa bağımlı hale gelmiştir. Ve şimdi bu tabloya rağmen hâlâ ‘her şey yolunda’ diyebilen bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.

“UMUT DEĞİL, TÜKENİŞ BÜTÇESİ”

Görüşülen bütçenin umut, tükeniş bütçesi olduğunu ifade eden İYİ Partili Öztürk, “Bu tükeniş sadece ekonomik tükeniş değildir; ahlaki tükeniştir, kurumsal tükeniştir, siyasi tükeniştir. Adaletin olmadığı yere güven duyulmaz. Güvenin olmadığı yere yatırım gelmez. Dolayısıyla ekonomi de düzelmez. Liyakatin olmadığı yerde iş bilmezlik öne çıkar, kriz kaosa dönüşür, haliyle bütçe de işlemez. AK Parti, 23 yılda hem adaleti, hem liyakati hem de güveni tüketmiştir. Ülke artık böyle yönetilemez. Bu ülke günü kurtaran bütçelerle geleceğe taşınamaz. Gerçek reformlar yapılmadan, üretim ekonomisine geçilmeden, kamuda israf sona ermeden bu tablo değişmez” dedi. HABER MERKEZİ