Siyaset

KURTULMUŞ’UN EMRİNDE DEĞİLİM

TBMM Başkanvekili, CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu milletvekili Can Atalay hakkında verdiği kararı Meclis’te okutması ve ardından gelişen olayları değerlendirdi. Kararı okutmasının ardından Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un kendisine mektup gönderdiğini belirten Karaca, “Ben ne istersem, nasıl istersem Meclis'i öyle yöneteceğim” dediğini ifade etti, “Ben Kurtulmuş'un emrinde çalışan birisi değilim" dedi.

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın AYM’nin Can Atalay kararını okutmasının ardından gelişen olaylar ve tepkileri detaylı bir şekilde paylaştı. Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına konuk olan Karaca, AYM’nin Can Atalay kararını okutmasının yanı sıra Özgür Özel’e yönelik düzenlenen saldırıya da değindi.

“YA ELİNDE KESİCİ YA DA DELİCİ BİR ALET OLSAYDI?”

Özel’e yönelik saldırıyı kınayan Karaca, “Ya saldırganın elinde kesici ya da delici bir alet olsaydı? Özel halkın içinden gelen bir kişi, korumalar konusundaki tasarrufu bulunuyor. O kişi oraya nasıl girdi? Bu önemli. Bizler giremedik, o nasıl girdi? Nasıl o kadar yakınına gelebildi? Bunları sorgulamak lazım” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tehditler aldığını ifade eden Karaca, Bu ülkede CHP Genel Başkanı’nın böyle bir saldırıya maruz kalmasının iktidarın ve güvenlik güçlerinin üzerine düşmesi gereken bir konu olduğunu söyledi.

AYM’NİN CAN ATALAY KARARINI OKUTMASI

Gezi davası hükümlüsü Can Atalay’ın milletvekilliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi kararını Meclis’te okuttuktan sonra yaşanan süreci detaylarıyla anlatan Karaca, “Karar okunur okunmaz tutanakları almalarını istedim kendilerinden. Neyse, kararı okudum, yukarıya çıktım. 15 dakika sonra beni aradılar, ‘Başkanım, sizin tutanak silindi, yani yok okumanız’ dediler. Durumu hemen Tutanak Hizmetleri’ne sordum, ‘Tutanaklar silindi. Önce yayınlandı, tutanak” dediler” diye konuştu.

Bu durumun demokratik hukuk devleti açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Karaca, "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, yönettiği oturumlardaki tutanakların anayasal güvencesini korumak için tedbir almak zorunda kalıyor. Böyle bir şey gerçekten büyük bir ayıptır" dedi.

“KURTULMUŞ 'BEN NE İSTERSEM, NASIL İSTERSEM MECLİS'İ ÖYLE YÖNETECEĞİM' DİYOR”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile olayın ardından mektuplaştığını belirten Karaca, "Beni tehdit edenlere, divandan düşürmekle tehdit edenlerin iç tüzük ve Anayasa'yı dikkatlice okumalarını öneririm. Kurtulmuş bana yazı yazdı ve ‘Sırrı Süreyya Önder'e saygısızlık yaptın’ dedi. Ayrıca Meclis Başkanı'nın kendisi olduğunu ve o ne derse yapmam gerektiğini ifade ediyor. 'Benim bilgim, onayım olmadan hiçbir şey yapmayacaksın. Ben ne istersem, nasıl istersem Meclis'i öyle yöneteceğim' diyor. Meclis'in tek adamı gibi" dedi.

Meclis Başkanvekili olarak Numan Kurtulmuş'un görevlendirdiği, onun emrinde çalışan birisi olmadığını hatırlatan Karaca, “Anayasa 94 ve 95, Meclis Başkanlık Divanı'nın oluşumunu düzenler. Orada 'Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin güçleri oranında temsil edileceğini' belirtir. Güce göre temsiliyet vurgusu yapılır" diye konuştu, Kurtulmuş olmadığında başkan yerine görev yaptığına işaret etti ve onun sahip olduğu yetkilere sahip olduğunun altını çizdi.

Kurtulmuş'un bakışının Meclis İç Tüzüğü'ne aykırı olduğunu vurgulayan Karaca, başkan vekilinin başkanın yetkilerini kullanmasıyla ilgili bir kısıtlama olmadığını da hatırlattı, "Bu durumda Kurtulmuş her gün Meclis'e gelecek birleşimi kendi açıp kendisi kapatacak" diye konuştu.

Kendisine yöneltilen Korsan bildiri ifadelerini de karşı çıkan Karaca, "AYM kararı nasıl korsan bildiri olabilir?" diye sordu. HABER MERKEZİ