Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülen Sağlık Kanunu düzenlemelerinde söz alan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, sağlık hizmetleri üzerinden iktidara sert ifadelerle yüklendi.

“SAĞLIK BİR TORBAYA SIKIŞTIRILAMAZ”

Düzenleme ile onlarca başlığın bir torba içine sıkıştırıldığını gördüklerini dile getiren İYİ Partili Öztürk, “Teklifin içeriğine baktığımızda, bir yanda hekimlerin kaç yerde çalışabileceğine ilişkin düzenlemeler, öte yanda optisyenlik müesseselerine dair teknik hükümler, bir köşede organ bağışı esasları, diğer köşede belediye parklarına sağlık tesisi yapılmasına dair maddeler yer alıyor. Kısacası, sağlık sistemiyle ilgili onlarca farklı başlık her ne kadar ‘temel kanun’ deseniz de tek bir torbaya doldurulmuş. Peki neden? Çünkü bu iktidar Meclisi bir istişare, denetim ve temsil kurumu olarak değil, bir noter olarak görmektedir. El kaldır, el indir, oldubitti, maşallah” dedi.

“SAĞLIĞIN TİCARİLEŞTİRİLMESİNİN ADIMI”

Sağlığın ticarileştirilecek bir alan olmadığının altını çizen Öztürk, “AKP iktidarı sağlık hizmetini bir kamu görevi değil, bir pazar alanı olarak görmekte ısrarcıdır. Hekimi müşteri temsilcisine, hastayı müşteri konumuna indirgeyen bu anlayış bugün geldiğimiz noktada sağlık sisteminin temellerini çürütmüştür. Ne yazık ki bu yasa teklifiyle o çürümüş yapı resmileştirilmektedir. Elektronik muvafakat uygulamasıyla hastaların tıbbi işlemlere rızası artık birkaç dijital tıklamaya indirgenmektedir. Oysa rıza sadece teknik bir formalite değildir. Rıza bilgilendirme ister, yüz yüze iletişim ister, güven ister. Siz bu temel ilkeyi bir kutucuğa indiriyorsunuz. Hekim hasta ilişkisinin insani boyutunu yok sayarak sağlık hizmetlerini mekanik bir işlem hâline getiriyorsunuz. Peki, bu düzenlemeyi hazırlarken tabip odalarının, hasta hakları derneklerinin, etik kurulların görüşünü aldınız mı? Hayır, çünkü siz milleti değil rantı dinliyorsunuz” dedi.​

“DÜZENLEMELER ÇOK TEHLİKELİ”

Teklifin içerdiği bir başka riskli maddenin de kenevirin kullanım alanlarını genişleten hükümlerle ilgili olduğunu ifade eden Öztürk, “Bilimsel dayanaklarla ilaç üretimi için kullanılması elbette ki mümkündür. Ancak, siz denetim mekanizmaları yetersizken kenevir türevlerini kişisel bakım ürünlerinden destek gıdalarına kadar her alana yaygınlaştırıyorsunuz. Bu durum özellikle gençler açısından ciddi bir toplum sağlığı tehdidi yaratmaktadır. Uyuşturucuyla mücadelenin temel ilkesi erişimi zorlaştırmak ve kullanımı sınırlandırmaktır. Ama bu teklif aksine kullanım alanlarını genişletmekte, denetimi ise sadece kâğıt üzerinde bırakmaktadır” diye konuştu.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI TEHDİT ALTINDA”

Teklif ile sağlık çalışanlarının haklarının da tehdit altında olduğunu anlatan Öztürk, “Geçici görevlendirilen personele döner sermaye ödemesi yapılacağı ifade ediliyor. Ama bu uygulamanın sınırları belirsiz kılınmıştır, keyfîliğe ve eşitsizliğe açık bir düzenlemeyle karşı karşıyayız.​ Disipline ilişkin hükümler ise memur güvencesini zayıflatmakta, sözleşmeli personelin iş güvencesini her geçen gün biraz daha törpülemektedir” dedi.

“TEKLİFİN HAZIRLANIY BİÇİMİ ANAYASA SORUNU”

Teklifin hazırlanış biçiminin bile başlı başına bir Anayasa sorunu olduğunu vurgulayan İYİ Parti Denizli Milletvekili Öztürk, “Teklifin doğrudan muhatabı olan Sağlık Bakanı, komisyon görüşmelerine dahi katılmamıştır. Bu durum yürütmenin yasama karşısında hesap verme sorumluluğunun açıkça ihlalidir. Meclisin denetim yetkisi görmezden gelinmiş, milletin vekillerini bilgiye ve soruya muhtaç bırakılmıştır. Dahası, bu teklifin hazırlık sürecinde Türk Tabipler Birliği’nin ve Türk Eczacılar Birliği’nin, sağlık çalışanları sendikalarının, hasta hakları savunucularının hiçbirinin görüşü alınmamıştır. Bu kadar kapsamlı bir yasa böylesine teknik ve kritik bir alanda nasıl olur da meslek örgütlerinin dışında hazırlanır? Bu yasa kimin için hazırlanmıştır? Açık söyleyeyim, millet için değil, sermaye için” dedi.

“İYİ PARTİ OLARAK ‘HAYIR’ DİYORUZ”

Ekonomide, eğitimde, adalette, dış politikada olduğu gibi sağlıkta da günü kurtarmaya çalışan, yapısal sorunları halının altına süpüren, şeffaflığı değil, sadakati esas alan bir iktidar anlayışıyla karşı karşıya olduklarını öne süren Öztürk, “Milletimiz yoksullukla boğuşurken, sağlık hizmetlerine zamanında ve yeterince ulaşamazken, bu teklif hiçbir soruna çözüm sunmamaktadır. Aksine toplum sağlığını ticarileştiren, kamu kaynaklarını denetimsizleştiren, sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran bir anlayışın yasalaşmasıdır bu. Biz İYİ Parti olarak toplumun sağlığını rant aracına dönüştüren, kamu denetimini ortadan kaldıran, meslek gruplarını baskı altına alan bu düzenlemeye ‘hayır’ diyoruz” dedi. HABER MERKEZİ