Partisi adına konuşan Vekil Ök, Türkiye’nin enerjide tam bağımsızlık yürüyüşünü, son 23 yılda kurulan altyapıyı ve gerçekleştirilen stratejik hamleleri anlattı, Türkiye’nin geçmişte kısıtlı imkânlarla hareket ederken bugün yenilenebilir enerjide Avrupa’nın liderleri arasında yer alan, derin deniz sondajında dünyanın sayılı filolarından birine sahip ve enerji diplomasisinde söz sahibi bir ülke konumuna geldiğini ifade etti.
“TÜRKİYE BÖLGESİNDE ENERJİ ÜSSÜ OLMA YOLUNDA EMİN ADIMLAR ATIYOR”
Türkiye’nin enerji alanındaki yatırımlarını Sakarya Gaz Sahası ve Gabar’daki petrol üretimi, doğal gaz depolama tesisleri, kritik mineraller, yenilenebilir ve nükleer enerji yatırımları ile Somali açıkları, Pakistan deniz blokları ve Macaristan’daki projeler üzerinden aktaran Ök, yatırımların geniş bir yelpazede sürdüğünü söyledi.
Ök, “Yatırımlarımızı çeşitlendiriyor, enerjide dışa bağımlılığı azaltıyor ve vatandaşımıza daha güvenli bir enerji geleceği için çalışıyoruz” dedi. Konuşmasında muhalefetin enerji yatırımlarına yönelik yaklaşımına değinen Milletvekili Ök, muhalefetin tüm enerji başlıklarında karşı çıkma refleksiyle hareket ettiğini savundu. “HES istemeyiz, GES istemeyiz, RES olmasın, nükleer hiç olmasın, kömür zaten dursun diyorlar” diye konuşan Ök, bu yaklaşım karşısında artan enerji ihtiyacının nasıl karşılanacağını sordu, kışın evlerin, sanayinin ve üretimin enerji ihtiyacına dikkat çekti.
“BU ÜLKENİN ARTAN ELEKTRİK VE ENERJİ İHTİYACINI NEYLE KARŞILAYACAĞIZ?”
Yenilenebilir enerji alanındaki verileri paylaşan Ök, 2002 yılında 34 milyar kilovatsaat olan yenilenebilir kaynaklı elektrik üretiminin 2024 yılında 164 milyar kilovatsaate çıktığını, elektrik kurulu gücünün ise 31 bin 846 megavattan 121 bin 418 megavata ulaştığını söyledi. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payının %62’ye, yerli kaynakların oranının ise yüzde 71’e yükseldiğini kaydetti.
Türkiye’nin Avrupa’da Almanya ve Fransa’dan sonra en yüksek elektrik talebine sahip üçüncü ülke olduğunu belirten Ök, nükleer enerjiye yönelik eleştirilere de değindi. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesinin 2026 yılında üretime başlayacağını hatırlatan Ök, dünyada 450’den fazla nükleer santral bulunduğunu ifade etti.
Gabar’daki petrol üretimi ve Karadeniz’deki doğal gaz keşiflerine yönelik eleştirilere de değinen Ök, enerji alanındaki her gelişmenin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyledi.
Doğal gazın 5 ilden 81 ile ve 950 yerleşim yerine ulaştırıldığını, nüfusun yüzde 85’inin doğal gazla buluşturulduğunu belirten Ök, Türkiye’nin sondaj filosunu genişlettiğini ve dünyanın en büyük dördüncü enerji filosuna sahip ülkelerden biri haline geldiğini kaydetti.
Ök, “Güya nadir toprak elementleri Amerika’ya satıldı, gizli anlaşma yapıldı deniliyor. Bilerek olmayan bir satışın varmış gibi aktarılması, yapılmayan bir pazarlığın yapılıyormuş gibi sunulması siyasetin değil; algının, manipülasyonun ve sorumsuzluğun ta kendisidir” dedi.
Eskişehir’de 694 milyon tonluk nadir toprak elementi kaynağının tespit edildiğini belirten Ök, pilot tesisin devrede olduğunu, endüstriyel tesis için adımların atıldığını ifade etti. HABER MERKEZİ