Tutuklamanın yalnızca bir tedbir amaçlı uygulanması gerektiğini ifade eden Ufuk Kök, “Tedbir olması gereken ceza olarak uygulanırsa bu hukuksuzluğu da beraberinde getirir. Alacağı cezanın üst haddinin bile üzerinde olan tutuklama süreleri demokratik hakların gaspı anlamına gelir. Adalete güven isteniyorsa, adil yargılama, eşitlik ve öngörülebilirlik anlayışı hayata geçirilmelidir. Adalet yalnızca bir djvar yazısı olarak kalmamalıdır” dedi.

Denizli Barosu Başkanı Ufuk Kök, adaletin tesis edilmediği bir ülkede sorunların üstesinden gelinemeyeceğini ifade etti. Türkiye ve Denizli ile ilgili adalet odaklı ciddi açıklamalar yapan Baro Başkanı Ufuk Kök, CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar, gözaltı ve tutuklamalara ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Denizli Barosu Başkanı Ufuk Kök ile ülke ve kent sorunlarının yanı sıra avukatların yaşadığı problemleri de konuştuk. İşte söyleşimiz:

Sizi tanıyabilir miyiz?

“Başkanlık görevini devraldığım zamandan buyana ilk defa röportaj veriyorum. Güneş gazetesine yaptığı habercilikle ilgili başarılar dilerim. Ben Ufuk Kök 18 yıldır Denizli Barosunda aktif avukatlık yapıyorum. Müjdat İlhan başkanlığı döneminde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptım. Adnan Demirdöğer başkanlığı döneminde başkan yardımcısı olarak görev yaptım. 2024 yılı Ekim ayında yapılan seçimlerde Denizli Barosu Başkanı olarak seçildim.”

Kok2

Avukatlık mesleği nedir anlatır mısınız?

“Avukat, hukuk hakkında tavsiyelerde bulunma, hukuki belgeler hazırlama veya hukuki konularda bireyleri temsil etme yetkisine sahip kişidir. Avukatların faaliyette bulunması için baroya kaydolmaları zorunludur. Kurum avukatları baroya bağlı çalışmak zorunda değillerdir. Avukat, uyuşmazlıkların doğumundan başlayarak, mahkeme aşaması ve hakkın teslimine kadar olan süreçte kişileri temsil eder. Avukat sadece iş ve dava takibi yapmaz, aynı zamanda hukuki konularda hukuk danışmanı, hakemlik, arabuluculuk, halk noteri görevlerini de yerine getirebilmektedir. Avukatlar, bir hukuk diplomasına ve avukatlık ruhsatına sahiptirler. İnsanlar yasalarla ilgili bir sorun yaşarlarsa ilgili avukatlara danışırlar. Kişi, başkasına dava açmak için bir avukattan yardım alabilir. Kural olarak davalarda kişileri temsilen bir avukatın bulunması şart değilse de, zorunlu müdafilik gibi kanunla öngörülen bazı durumlarda kişilerin bir avukatı olmadan dava sürdürülememektedir.

Avukat mahkemeler başta olmak üzere tüm devlet kurumları ve tahkimler karşısında müvekkilinin haklarını savunmakla yükümlüdür. Kişi suçla itham edildiğinde, bu suç iddiasını bertaraf etmek amacıyla da avukatlar devreye girmektedir. Tüm dünya ülkelerinde avukatlık mesleğinin nasıl yapılacağına dair bir avukatlık kanunu bulunmaktadır. Avukatlar, hakim ve savcılar gibi yargı erkinin kurucu unsuru olup bağımsız savunmayı serbestçe temsil edebilmektedir.”

Denizli Barosu hakkında bilgi alabilir miyiz?

“Denizli Barosunun 2260 kayıtlı üyesi vardır. Baromuzun 140 stajyer avukatı bulunmakta. Türkiye’nin en büyük 11. barosuyuz. Avukat sayısı Denizli’deki nüfus oranına baktığınızda çok fazla değil. Denizli’deki hukuk pazarının %40’ında İstanbul ve İzmir barolarına kayıtlı meslektaşlarımız görev yapmaktadır. Denizli Barosu Türkiye’de en çok avukatın görev yapmak için geldiği 5. barodur. Muğla 4. sıradadır. Çalışmak isteyen avukatlar hedef şehir olarak Denizli’yi seçmektedir. Avukatların fazla olması rekabet ortamı oluşturup, mesleğin kalitesini de arttırmaktadır. İzmir ve İstanbul’dan Denizli’ye gelerek avukatlık mesleğini sürdüren avukatlar olmasına rağmen mesleki anlamda Denizli’de fazla avukat yoktur. Mesleğe yeni başlayan Avukat meslektaşlarımız eski avukatlardan daha hızlı çalışmaktadır. Yeni avukatlar teknolojinin içinde yetiştiği için daha donanımlı yetişmektedir. Yeni avukat gençlerin muhakeme yetenekleri daha iyi durumdadır. Genç meslektaşlarımız gelecekte Denizli Barosunu daha iyi yerlere getirecektir.”

Kok3

Denizli Barosu’nun çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz?

“Denizli Barosu Türkiye’de en özel yere sahip barolardan bir tanesidir. Türkiye Barolar Birliği disiplin Kurulu üyemiz Avukat Ufuk Özdemir Denizli Barosu Delegemizdir. Denizli Barosunun, Barolar Birliği Komisyonlarında aktif 10 avukatı görev yapmaktadır. Türkiye’de şuanda hiçbir baronun 10 avukatı Barolar Birliğinde görev yapmamaktadır. Ben başkanlık görevine başladığımdan beri radikal değişiklikler yaptım. Denizli’deki meslektaşlarımıza ücretli olarak dağıtılmış olan mevzuat programının ücretini baro tarafından karşılayıp ücretsiz dağıttık. Baromuzun avukatları taşımak için kullandığı servis daha önce ücretliydi. Baro servisini avukatların ücretsiz kullanımına sunduk. Ürettiğimiz projelerin 1 tanesi hariç hepsini tamamladık. Akülü araçlar için şarj istasyonu kurduk. Baromuzun bütün bilgisayarlarını yeniledik. Baromuzun aplikasyon programını yeniledik. Baromuza yeni ulaşım araçları aldık. Barolar Birliği Başkanımız Erinç Sağkan, Denizli Barosunun hiçbir isteğini kırmadı destekleri için teşekkür ederim. Makam arabamızın değiştirilmesinden tutun, servis aracımızın değiştirilmesine kadar başkanımız her zaman yanımızda oldu. Türkiye’de otoparka para vermeyen nadir barolardan birisi Denizli barosudur. Baromuzun meslektaşlarına sunduğu çay, kahve, yemek gibi sosyal haklar hiçbir baroda bu kadar geniş değildir. Stajyer avukatlarımıza çok önem vermekteyiz. Stajyerlerimizle çok ilgilenmekteyiz. Denizli Barosunun binası Türkiye’deki en büyük baro binasıdır. Baro binamızı meslektaşlarımızın sosyal imkanlar nedeniyle kullanımı için yeniden düzenledik. Dünyanın en uzun süre baro başkanlığı görevini yürüten eski Denizli Barosu Başkanımız Aziz Behçet Çomakoğlu vefatı bizi çok üzdü. Aziz başkanımızın mekanı cennet olsun. Aziz başkanımızın adını yaşatmak için konferans salonumuza Aziz Behçet Çomakoğlu adını verdik. Kendisine bu baroya kattığı her emek için ayrıca teşekkür ederim. Denizli Barosu Narin davasında Diyarbakır’a gidip bu konuyu aktif olarak takip etmiştir. İlk celseye ben gittim. Diğer celselere yönetim kurulu üyemiz Aylin Uzar Yılmaz iştirak ettiler. Denizli Barosu Türkiye’de ilk defa gerçekleşen davaname yöntemiyle bir baronu yönetim kurulunun düşürülmesi yolunda ilerleyen hukuki süreçte İstanbul Barosunun yanında oldu. Baromuz, Baroların seçilmiş meslektaş iradesiyle gelebildiğini ve bunun daha önce uygulanmamış davaname yöntemiyle görevden alınmalarına ilişkin dava açılmasına tepki verdi. Denizli Barosu olarak siyaset hiçbir zaman yapmadık.”

Ümit Özdağ ve Ekrem İmamoğlu’nun davalarına katıldınız mı?

“Her zaman hukuksuzluğun karşısında durduk. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasında duruşmalarına katıldık. Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ’ın yargılanmaları ile ilgili olan davalara bizzat ben katıldım. Ümit Özdağ ve Ekrem İmamoğlu’nu cezaevinde ziyaret ettim. Hukuk mücadelesinde hukuksuzlukla ilgili çıkan kısımda baroların sizin yanınızda olduğunuzu bilmenizi istediğimi Türkiye’deki tüm avukatlar adına Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ’a ilettim. Böyle hukuksuzlukların karşısında barolar vardır. Ülkemizde her açıdan hızlı bir dönem geçiriyoruz. Bu dönemde siyasi gündem çok hareketli. Belediye başkanları ve bürokratların gözaltına alındığı ve sahte diplomalarla ülkenin şuan çalkalandığı bir dönemde bütün yaşanan hukuksuzluklara tepki gösteriyoruz.”

Denizli’de sahte diploma ya da usulsüz denklik alan kişiler var mı?

“Sahte diploma haberlerini basın aracılığı ile yakından takip ediyoruz. Denizli’de sahte diploma olayları olup olmadığı hakkında gelişmelerinde takipçisiyiz. Hak arama mücadelesinde bu diplomaların hukuka uygun olmadığıyla ilgili yapılmış olan tüm iddiaların araştırılmasıyla ilgili Denizli barosu bunun peşini bırakmayacaktır. Denizli’de sahte diploma konusunda biz de izlenimlerimizi sürdürüyoruz. Denizli Barosuna kayıtlı bir avukatla ilgili herhangi bir sahte diploma olayıyla ilgili herhangi bir duyum almadık. Bize ulaşan herhangi bir şikayet bulunmamaktadır. Ancak Kıbrıs gibi yurtdışından lisans mezunu olup denkliğini sağlamış olan hukuk fakültelerinde YÖK’ün denklik verdiği denklik işleminden sonra Barolar Birliği’nin onay verdiği hukuka uygun olan baroya kabulleri ülkemizdeki bütün barolar gibi Denizli barosu da kabul etmiştir. Bu YÖK’ün onayladığı ve sonrasında Barolar Birliğinin süzgecinden geçen süreçte bizde bu kabulleri kabul ettik. Ancak YÖK onaylamayıp, Barolar Birliği geçirmediyse Denizli Barosu bunları hiçbir zaman kayda almadı. Hukuksuz diploma ile ilgili açılacak tüm yargılama sürecinde Denizli Barosu müdahil olup sonuna kadar takipçisi olacağız.”

Avukatların mesleki problemleri var mı?

“Ülkemizde şuan 175 bin aktif çalışan avukat bulunmaktadır. Yaklaşık 200 bine dayanan kayıtlı avukat sayısı olduğu ile ilgili bilgiler vardır. Avukatların hızlandırılmış hukuk fakülteleri açılması sonrası ve bu hızlı hukuk fakültelerinden mezunlar verilmesi sonrasında avukatlık sınavının getirilmesi ile ilgili talepler oldu. Bu talep sonucunda bir avukatlık sınavı getirildi. Şuanda başarı oranının yüzde ellisi olması bu mesleğin gelecek ölçüde kalitesini arttırdı. Elbette ki genç meslektaşların avukatlık yaparken mesleği icra etmede problemler yaşanıyor. Ekonomik anlamda Türkiye zor zamanlar yaşamaktadır. Ofis kiraları, ulaşım giderleri ve diğer maliyetler günümüzde genç avukatlara zorluklar çıkarmaktadır. Ekonomik zorlukları her meslek gurubu gibi avukatlarda yaşamaktadır. Ülkemizde yaşanan ekonomik problemler büyümektedir. Siyasal iktidarın yapabileceği daha profesyonel, daha mesleğin geleceğini düşünen hamleler yapmasını barolar olarak biz bekleriz. Bir ülkede adaleti tesis edemezseniz, ülkenin ne ekonomisini düzeltebilirsiniz, nede o ülkeye güveni dışarıdan sağlayabilirsiniz. Güveni sağlayamazsanız, ülkemize gelecek olan yatırımları engellemiş olursunuz. Yapılması beklenen ithalat ve ihracatı önlemiş olursunuz. Ülkeye güven azalırsa başta turizminden tutunda bütün ticari ilişkiler etkilenir. Adalet her şeyin anasıdır. Adalet ülkenin temelidir. Sadece binalarda, kapı girişlerinde, duvarlarda yazılı kalmaması gereken en zor dönemini yaşadığı bir kavram olarak kalmaktadır.”

Tutuklu belediye başkanlarıyla ilgili yurttaşlardan son zamanlarda sıkça ülkede adaletsizlik olduğu şeklinde veryansınlar duymaktayız, neler söyleyeceksiniz?

“Tutuklama sadece bir tedbir olarak uygulandığı bir hukuk düzeninde bunun şuan itibariyle bir ceza gibi uygulanması bize göre hukuksuzluktur. Alacakları cezanın üst haddinin bile infaz rejimine göre cezai yatarı ve infazı olmadığı halde kişinin tutuklu kalması düşünce özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne, insanların demokratik haklarını kullanmasındaki kendi iradesine yapılmış bir gasptır. Daha adaletli olmak gerekir, huzur içinde yarınlara daha güvenli bakmak istiyorsak hukukun tam tesis edilmesi ve adaletin tam uygulanması gerekir. Adil yargılanma hakkının, eşitlik hakkının, öngörülebilirlik ilkesinin ülkede tam uygulandığı zaman insanların adalete olan güveni tam artacaktır. Halkın adalete olan güveni artınca da her alanda iyileşme peşi sıra gelecektir.”

Denizli’deki suç oranlarında artış var mıdır?

“Denizli Türkiye’de suç oranında ilk 10’da olan bir ilimizdir. Geçtiğimiz yıllarda Denizli uyuşturucu madde ticaretinde önde olan bir ildi. Denizli hukuk davalarında boşanmalarda Türkiye’de 3. sıradadır. Geçtiğimiz yılki veriler bir hareket olduğunu göstermektedir. Denizli ülkemizde çok önemli jeopolitik bir konumdadır. Suç oranının artması şehrin jeopolitik konumuyla yakından ilgilidir. Suç oranlarının artmasının jeopolitik nedenler dışında olmadığının kanaatindeyim. Polis ve emniyet güçlerinin herhangi bir görevini az yapmasıyla ilgili bir konu değildir kanaatimce.”

Yeni adli yıl ile ilgili ne söylemek istersiniz?

“Adli tatildeyiz, yeni adli yıl 1 Eylül 2025 tarihinde başlayacak. Yeni adli yılda gerçekten yurttaşların Türkiye Cumhuriyeti devleti mahkeme salonlarına girdiklerinde ‘Adalet mülkün temelidir. Adalet ve bağımsızlık kayıtsız şartsız milletindir’ yazısını gördüğünde ona güvenebilecek kadar adil bir adli yıl olmasını dilerim. Adaletli, insanların hak arama özgürlüklerine dilediği gibi söyleyebildiği, içinden geçen ifade özgürlüğünü dile getirebildiği, ifade özgürlüğü sınırlarının gerçekten demokratik toplum düzenine uygun şekilde yorumlanarak hakimlerce değerlendirildiği, tutuklamaların bir kişiyi korkutmak edasıyla bir sopa gibi kullanılmadığı, geleceğe yeni başlayan hukukçu gençlerin güvenle bakıp yarınlarda ne yapacağı ile ilgili kafasında hiçbir şekilde soru işaretleri yaşamayacağı ve aldıkları diplomalarla kuracakları güzel bir gelecek temenni ederim. Temennimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda buluşmaktır. Gazi paşamızın yazdığı nutuk olmasaydı, ne yapacağımızı bilemediğimiz süreçte, yapacağımız şeyin hangi yol olduğunu bilemezdik. Zor zamanlarda atamızın ilke ve inkılaplarına uygun şekilde bir yol çizilmesi, gelecekte olabilecek tehlikelerle ilgili yapılacak çözümlerin özümsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak mutlaka teknolojinin ilerlediği dünyada, global hale geldiği bu düzende, hukukun bütün dünyada daha iyi tesis edilebilmesini, savaşların son bulmasını herkesin hukuk sistemi içerisinde birbirine saygılı bir şekilde yaşamasını her Türk vatandaşı gibi bende temenni ederim.”

Muhabir: BURAK COŞKUN