Yolunuz bir gün Tekirdağ'a düşerse şehrin merkezinde, Orta Camii üstünde Namık Kemal Evi Müzesi'ne mutlaka uğramalısınız. Fotoğraflar, kitaplar, rengerenk etnografik objeler, mutfak araç gereçleri, giysiler size "Namık Kemal'in evine ve eski Tekirdağ'a hoş geldiniz." diye karşılıyor.
Namık Kemal'in doğduğu evin korunamadığını, yıkılıp yerine beton binalar yapıldığını üzülerek öğrendim. 1990'lı yıllarda şehrin Valisi Şenol Engin, bir Namık Kemal sevdalısı olan Mehmet Serez'e "Daha önceden şairin heykelini dikmişsiniz, adına okullar açmışsınız; ama doğduğu ev korunamamış." der. Mehmet Serez (ki onun da 2019'da rahmetli olduğunu öğrendik) Vali Engin'e "Özel İdareden bize yardım ederseniz evi yeniden yaparım." der.
Bir dernek kurulur ve 15 kurucu üye belirlenir. Gülgün Karahalil, Sabahattin Avcıoğlu ve Mehmet Serez başkanlık yaparlar. 21 Aralık 1992'de Namık Kemal Evi'nin temeli atılır ve bir sene sonra müze evin açılışı gerçekleştirilir.
Evin teşrifatı için ilde duyurular yapılır. Tekirdağlılar olaya sahiplenirler. Mehmet Serez'in Namık Kemal arşivi (fotoğraf, belge ve kitapları) müze eve kazandılılır. Ayrıca vatandaşlar evlerinde sakladıkları eserleri, mutfak araç gereçlerini müzeye hediye ederler. Tekirdağ, Mehmet Serez'in yoğun çabalarıyla muntazam bir müze eve kavuşur. (Bu bilgileri, müzenin üst katına çıkan merdivenlerde "Mehmet Serez ve Namık Kemal Evi" fotoğrafındaki açıklamalardan aldım.) 2 Mayıs 2019'da vefat eden araştırmacı yazar, kültür tarihçisi, müze kurucusu Mehmet Serez'e Allah'tan rahmet dilerim.
Namık Kemal Müze Evi'ni büyük bir huşu içinde gezerken samimi bir ses tonuyla "hoşgeldiniz" diyen emekli edebiyat öğretmeni Sezai Kurt beyefedi ile karşılaştık. Sezai Bey bizim meslek büyüğümüz, kibar ve son derece saygılı bir Tekirdağlı. Namık Kemal Müze Evi'nin başkanlığını yapıyor. Kendini adeta bu işe adamış. Kütüphanesindeki kitapların bir kısmını müzeye bağışlamış.
Sezai Bey ile tanışınca Türk edebiyatı ve kültür tarihimize büyük katkı sağlayan üç fedakâr isim hafızamda canlandı. Bunlardan ilki Nihat Sami Banarlı'dır. (Banarlı, Tekirdağlıdır, ana ve babası Banar Köyü'nde yatmaktadır. Banarlı soyadı da buradan gelmektedir.) Nihat Sami Banarlı, İstanbul Fetih Cemiyeti Yahya Kemal Enstitüsü'nde yıllarca Yahya Kemal'i anlattı ve Yahya Kemal'in kitaplarını yayımladı. İkincisi Ertuğrul Düzdağ'dır. Marmara İlahiyat Fakültesi Vakfı bünyesinde kurulan Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi'nde Mehmet Âkif'i ve Safahat'ı anlattı yıllarca ve Düzdağ hâlâ M. Âkif'i anlatmaya devam ediyor. Üçüncü isim ise İsmail Kara'dır. Nureddin Topçu'nun hayatını, eserlerini bilim dünyasına kazandırdı. Kara, Topçu'yu anlatmaya devam ediyor.
Sezai Kurt Hoca: "Bugün kısıtlı imkanlarla müzede seminer ve konferanslar verdirmeye, ziyaretçilerin cüz'i yardımlarıyla müzeyi ayakta tutmaya ve kültürel faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Hiçbir kurum ve kuruluştan yardım almıyoruz. Binanın mülkiyeti belediyeye ait, sadece binaya kira ödemiyoruz. Elektrik vs masrafları karşılamaya çalışıyoruz." diyor.
Tekirdağ şehir ve kültür tarihine önemli katkılar sağlayan Namık Kemal Müze Evi kurucularına, büyük bir aşkla hizmetlerini sürdüren müze başkanı sevgili meslektaşımız, Sayın Sezai Kurt Hoca'ya ve onun şahsında emeği geçen herkese gönülden teşekkür ederim. Rahmet-i rahmana kavuşanlara Allah'tan mağfiret dilerim.
Sevgili dostlar, yolnuz bir gün Tekirdağ'a düşerse şehrin merkezinde, Orta Camii üstünde Namık Kemal Evi Müzesi'ne mutlaka uğramalısınız. Vatan ve hürriyet şairimiz Namık Kemal'i saygı ve rahmetle anıyorum. Kalın sağlıcakla.