Türklerin Türkisyan coğrafyasından günümüze kadar yaşattıkları Sudan Koyun Geçirme etkinliği, Çal’ın Aşağıseyit Mahallesi’nde bu yıl yapılamadı. Şap hastalığı ve Büyük Menderes Nehri’nin tamamen kuruması 850 yıllık geleneği sekteye uğrattı.
BÜYÜK MENDERES KURUDU
Büyük Menderes havzası tamamen kurudu, milyonlarca su canlısı yok oldu. Onlarca tür su kuşu bölgeyi terk etti. Büyük Menderes havzası boyunca ağaçlar kurudu. Bölgede kelimenin tam anlamıyla doğa katliamı yaşanıyor.
SEMBOLİK BİR ETKİNLİK KARARI ALINDI
Doğa katliamı ile susuzluk nedeniyle Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı etkinliğinin düzenlenememesi üzerine Çal Yöresi Derneği, Çallı Sanayici ve İş İnsanları Derneği ile Aşağıseyit Muhtarlığı harekete geçti. Bölgede yaşanan kuraklık ve doğa katliamına dikkat çekmek amacıyla sembolik, ancak ironik bir etkinlik gerçekleştirme kararı alındı.
31 Ağustos Pazar günü saat 11.00’de Aşağıseyit Mahallesi festival alanında kınalı koçlar kuru dereden geçecek. Yörük çadırı kurulacak ve sembolik ve buruk da olsa etkinlik düzenlenecek.
“SUYUN OLMADIĞI YERDE HAYAT YOK”
Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı ile ilgili değerlendirme yapan Çal Yöresi Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Topuz, UNESCO yerel envanterine girmiş olan ve dünya mirası listesine girmek için de müracaat listesinde bulunan Sudan Koyun Geçirme Yarışması’nın düzenlenemediğini belirterek, geleneğin tehdit altında olduğunu söyledi.
Topuz, “Suyun olmadığı yerde hayat olmuyor. Su hukukuna göre, Menderes Nehri’nde sürekli can suyu olmalıdır. Büyük Menderes’in suyu yıllar içinde azaldı, günümüzde tamamen kurudu. Geçtiğimiz yıllarda taşıma suyla gölet dolduruldu ve etkinlik yapıldı. Bu önemli geleneğin sürdürülemez hale gelmesini Çallılar olarak kabul edemiyoruz. Bu anlamlı geleneği yaşatmak için duyarlı vatandaşlar ve STK’lar pazar günü Aşağıseyit’te buluşacak. Ayrıca, bölgede büyük bir doğa katliamı da söz konusu. Canlılar öldü, doğal denge bozuldu. Ağaçlar yok oluyor” diye konuştu.
MUHTAR OĞUZ: MESELE SADECE KOYUN YARIŞI DEĞİL
Aşağıseyit Muhtarı Safet Oğuz ise, kuraklığa teslim olmak yerine yetkililerin çözüm üretmesi gerektiğini belirterek, “Bölgede vahşi sulama suları bitiriyor. Nehir yatağına can suyu bile verilemiyor. Gerekirse devlet bu bölgede susuz tarımı teşvik etmeli, ovalarımızda da kapalı devre sulama sistemine geçilmelidir. Melese sadece koyun yarışı ya da festival düzenleyememek değil, mesele doğa katliamını durdurmaktır. Canlıların yaşam hakkı kalmadı. Doğa gözümüzün önünde katlediliyor. Duyarlı çevrecileri etkinliğimize bekliyoruz” dedi. HABER MERKEZİ