Gündem

SANAT DOLU İYİLİK HAREKETİ

Eğitimci Ressam Siğnem Atılgan, sanat ve sosyal sorumluluk yolculuğuna ilişkin detayları paylaştı. Resmin iyileştiren, sakinleştiren ve depresyondan uzaklaştıran bir yapısının olduğunu belirten Ressam Atılgan, sanatı sosyal sorumluluğun bir parçası olarak da gördüğünü söyledi. Sosyal sorumluluk alanında özellikle öğrencilere yönelik çalışmalar yürüttüklerini anlatan Atılgan, yardım amaçlı sergilerin de ayrıca ilgi gördüğünü kaydetti.

Ressam Siğnem Atılgan, sanat yolculuğunu ve çalışmalarını anlattı. İşte söyleşimiz:

Sizi tanıyabilir miyiz?

“Ben Ressam Siğnem Atılgan. 30 yıldır resim yapıyorum. Resim yapmaya 5 yaşında karakalem çalışarak başladım. Küçük yaşlardayken, birçok ressamdan ders aldım. Bu sevdiğim işe hobi olarak devam ederim dedim, üniversite sınavına girdim. Gıda Mühendisliği bölümünü kazanıp okumaya başladım. Üniversite öğrencilik dönemimde çok fazla karakalem resim çalışması yaptım. Bir süre gıda mühendisi olarak çalıştım, resim yapmayı çok sevdiğim için mesleğimi bırakıp ressam olmaya karar verdim. Yağlıboya resim yapmaya başladım. Resmin sürekli hayatımda olmasını istediğim için bir atölye açmaya karar verdim. Atölyemi 11 yıl önce açtım.”

Resim sanatı nedir?

“Resim herhangi bir yüzey üzerine çizgi ve renklerle yapılan, günümüzde kavramsal bir boyutta ele alınması açısından her türlü malzemenin kullanılabildiği bir anlatım tekniğidir. Resim yapma sanatıyla uğraşan kişiler ressam olarak adlandırılır. Resim sanatı düşünce, özlem ve duyguların estetik tüm kuralların çerçevesinde iki boyutlu bir düzleme aktarılması sanatıdır. Resim tuvale ya da bir kağıda resim yapılabilmesi için mekan, renk, ışık, hareket ve hacim olmalıdır. Renk, biçim, ton, öğeler ve doku farklılıkları iki düzleme yansıtılmasıyla resim icra edilir. Resim yaparken kullanılacak malzemeler arasında mukavva, tuval, karton, ahşap, cam, seramik, kontrplak, duvar kağıt ve yumuşak yüzeyler tercih edilir.”

Önceden ressamlar atölye açmakta zorluk çekerdi, siz de atölyenizi açtığınızda zorluk yaşadınız mı?

“Daha önce ben de başka atölyeye gidip, başka ressam arkadaşlarımın yanında çalışıyordum. Bundan 15 yıl önce Denizli’de birkaç resim atölyesi vardı. Atölyemi ilk açtığımda, biraz kaygılıydım. Resim yapmak başka bir şey, resim yapmayı öğretmek başka bir şeydir. Öğrencilerim olacak mı diye çok düşündüm. Belirsizlik vardı. İlk atölyemi açtığım zamanda stresi ve omuzlarımdaki yükü fazlaydı. Benim için her şey çok güzel gitti. Mesleğime çok keyifli başladım ve devam ediyorum. Atölyemi açtığımda 10 tane şövale almıştım. Benim 10 tane öğrencim olacak mı diye düşündüm. Sonrasında, 10 şövalenin devamına bir on tane daha aldım. Git gide büyüyen bir ekip haline geldim.”

Atölyenizde neler yapıyorsunuz, anlatır mısınız?

“Yetişkin, genç ve çocuklar olarak resim eğitimlerimi 3 kategoride veriyorum. Yetişkin öğrenci sayısı 35, çocuk ve genç öğrenci sayısı da 30. Çocuklar okula gittiği için, hafta sonlarında geliyor. Çocuklar da yağlı boya çalışıyor, öğrencilere aşama, aşama resim yapmayı öğretiyorum. Çocuklarla çizim çalışmaları, küçük ve büyük ölçekli çalışma, pastel ve sulu boya çalışıyoruz. En son yağlı boya çalışmasına geçiyoruz. Yetişkinlerde çalışanlarda mesai sonrası çalışanlar için hafta içi 1 gün, hafta sonu 2 gün çalışma yapıyoruz. Hafta içi mesai saatlerinde beraber çalıştığımız öğrencilerim var. Yetişkinlerde daha çok öğretmen öğrencilerim var. Dersleri olmadığı zamanlarda öğretmen arkadaşlarımız geliyor birlikte çalışıyoruz”

Öğrencileriniz arasından profesyonel olarak ressamlık mesleğini seçenler var mı?

“İlkokulda atölyemde resim yapmayı öğrenip, güzel sanatlar lisesini okuyan öğrencilerim oldu. Resim yapmayı sevdirdiğim, sonrasında üniversitede Resim bölümünü okuyan öğrencilerim oldu. Resim yapmayı öğrenen ve resim yapmayı seven öğrencilerim beni çok mutlu ediyor. Ben güzel sanatlar hazırlık kursu vermiyorum. Öğrencilerimin resim altyapılarını oluşturduğum için, okul hayatlarında başarılı oldular. Resim yapmayı meslek olarak seçmek isteyen ressam adaylarım var. Günümüz şartlarında aileler çocuklarının resim gibi sanat dallarını çok seçmesini istemiyor”

Denizli halkı resim yapmayı seviyor mu?

“Denizli’de gün geçtikçe resim sanatı daha çok ilgi görüyor. Hobi amaçlı resim yapmak pandemiden sonra arttı. Dünya genelinde bulaşıcı bir hastalık ortaya çıkınca insanlar kendileri için bir şeyler yapmak istediler. Pandemide eve kapandığımızda bizleri güçlü kılan en önemli faktörlerin başında resim yapma hobimiz geldi. O dönemde yağlı boya resim yapmayı öğrenen sayısı arttı. Birçok Denizlili hastalık zamanında resim kurslarına gitti. Pandemiden sonra başlayan ekonomik süreçte resim yapanların buna ayıracağı bütçe de kalmadı. Öğrenciler korona virüs zamanında okula gitmek istemedi. Aileler resim atölyelerine çocuklarını göndermedi. Bu hastalık sürecinde yetişkinler sürekli resim yapmak istedi, kurslarımıza katıldı.”

Resim yapmanın, sanatsal resimler üzerinde çalışmanın iyileştirici gücü var mı?

“Resim yapmak iyileştirici bir güçtür. Atölyemize çok farklı hayat hikayeleri olanlar geliyor. Ben kendimi bazen psikolog gibi hissettiğim oluyor. Resim yapmak, yapanın iç dünyasını kağıda ya da tuvale yansıtır. Fırça darbelerinden tutunda, seçtiği renk tonlarına ve konulara kadar resimler insanları yansıtır. Resimle uğraşanlar sosyalleştikleri için kendisini mutlu hisseder. Travma sonrası stres bozukluğu, depresif bozukluk, moral mozukluğu, üzüntü, kaygı, çok düşünme, aşırı sinirlilik, anksiyete ve depresyonla mücadele eden hastalarda sanat duygusal dengeyi yeniden kazanmayı sağlayan önemli bir köprü görevi görür. Resim yapmak gibi yaratıcı sanat deneyimleri sanat terapisinde bir tür terapi olarak kullanılır. Sanatın iyileştirici gücü, insanların yaşadıkları travmatik deneyimleri atlatmaya çalıştıkları yolda önemli derecede fayda sağlar.”

Denizlili ressamların meslek derneği var mı?

“Ressamların bir arada hep birlikte olduğu bir platform olmasını çok isterim. Denizli’de ressamların bir meslek derneği olması birlik beraberlik açısında çok iyi olur. Denizli’de resim atölyesi sayısı son yıllarda arttı. Yaklaşık 10 yıllık bir süreçte ressamların bir meslek örgütü olması gerektiğini konuşuyoruz. İlerleyen günlerde meslek derneği kurmayı da düşünüyoruz.”

Denizli’de sergi açmak için bir sanat galerisi var mı?

“Denizli’de eski ve bakımsız bir sanat galerisi var. Pamukkale ve Merkezefendi Belediyelerinin salonları var. Bu fuaye alanlarında sergi açıyoruz. Fuaye alanları resim sergisi açmak için uygun yerler değildir. Biz atölye olarak birçok sosyal projelere imza atıyoruz. Resim galerileri düzenlemek istiyoruz. Birçok şehirde resim sergisi açtık. Diğer şehirlerdeki resim salonlarını görünce Denizli’de niye böyle sergi yok diye üzülüyoruz. Bu şehirdeki bütün atölyelerle beraber olup kentimize güzel bir resim atölyesi yaptırmak için mücadele etmemiz gerekiyor.”

Ressamların sorunları var mı?

“Resim yapmakta kullandığımız boyalar çok pahalandı. Karakalem ve akrilik boya zamanla solabilir. Yağlı boya tablolar ömürlüktür. Yağlı boya resimler siz öldükten sonra bile sonsuza kadar kalabilir. Yaklaşık 10 yıl önce 5 liraya aldığımız boya 200 lira oldu. Son 1 yıl içinde 100 lira’dan fiyat 200 liraya çıktı. Yağlı resim boyalarının 20 tonu var. Biz bunları minimalize ediyoruz. Şimdi yağlı boya resim yapmak için yeni başlayan bir kişi resim malzemelerinin tamamını satın aldığında 4 bin lira ya yakın masraf çıkıyor. Kaliteli bir yağlı resim boyasıyla boyamak gerekiyor. Resim yaptığınızda ve boyarken de fark ediyor. Tuval fiyatları da pahalandı, 50/70 bir tuval şu anda 250 liraya satılıyor. Gün geçtikçe bütün resim malzemeleri pahalanıyor. Resim malzemeleri pahalandıkça, resim severler resim yapmaktan uzaklaşıyor. Ailelerin belirli bir bütçesi var. Pahalılıktan dolayı resim kursuna talep azalıyor.”

Resim atölyelerinin kiraları da arttı mı? Resim atölyelerini kapatan ressamlar var mı?

“Denizli’de dükkan ve ev kiralarının artmasından dolayı resim atölyelerini kapatanlar oldu. Bundan 10 yıl önce daha kolay resim atölyesi açılırken şimdi açmak çok zorlaştı. Günümüzde maliyetler çok arttı. Dükkan kirası, elektrik, doğalgaz ve resim malzemeleri her geçen gün pahalanıyor. Resim atölyesi açmak hangi semtte, olduğunuza, büyüklüğe göre değişiyor. Küçük alanlarda resim yapmak zor olur ve çok sıkıcı olur. Atölyeler büyük olmalıdır. Depo gibi, bodrum katları da çok sıkıcı olur. Resim yaparken, atölyelere gelen güneş ışığı çok önemlidir. Atölyeniz güneş görmelidir. Yapay ışıkta resim yapmak keyif vermez. Gün ışığı çok önemlidir.”

İhtiyaç sahiplerine yardım etmek için resim sergileri ve sosyal sorumluluk projeleri yapıyor musunuz?

“Ben sosyal sorumluluk projelerini çok önemsiyorum. Okul duvarını boyamak, öğrencilere resim yapmayı öğretmek, Özel günleri vurgulayıcı temalı sergiler yapmak, bunlardan elde ettiğimiz gelirleri öğrencilere, ihtiyaç sahiplerine bağışlamak bizim için çok önemli. Deprem zamanında sergi açtık. Serginin tüm gelirlerinin depremzedelere bağışladık. İhtiyaç sahipleri için resim sergisi açtığımızda Denizli halkı da ilgi gösteriyor. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’ndan da ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için sosyal sorumluluk projeleri üreterek projelerin sayısının arttırılmasını istiyorum.”

Denizli’nin tanıtılmasında sanat turizmi kullanılabilir mi?

“Denizli’nin tanıtılmasında sanatsal turizminde çok katkı sağlayacağını düşünüyorum. Denizli’ye sanat sokağı da yapılmalıdır. Resim galerilerinin sayısı arttırılmalıdır. Şehrin işlek caddelerine sanatsal çalışmaların tanıtılması için broşür ve afiş çalışmaları artırılmalıdır. Denizli’deki ressamlarla bir araya gelip güzel çalışmalara imza atabiliriz”

Son olarak ne söyleyeceksiniz?

“Herksin bir hobisi olmalı. Özellikle resim yapmak sizi mutlu edecektir. Sizi gereksiz düşüncelerden alıkoyar. Resim yapmak öğrenilebilir bir çalışmadır. Resim yaptıktan sonra, karşısına geçip bunu ben yaptım demek kadar özgüven artırıcı ve mutlu edici bir duygu yoktur. Resim yapmak bizi aynı zamanda terapi ederek mutlu olmamıza sebep olur.”