Pamukkale Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yıl Açılış Törenine, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Ataman, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Önder Yeniçeri, Merkezefendi Kaymakamı Abdullah Demir,İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mevlüt Dirim, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, Denizli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Marım, AK Parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, diğer protokol üyeleri, akademik ve idari personelle öğrenciler katıldı.

BİLGİ EN GÜÇLÜ IŞIKTIR
Törende konuşan Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, PAÜ’nün ülkenin en köklü yükseköğretim kurumlarından biri olduğunu belirterek, “Yeni akademik yılın hayırlı olmasını diliyorum. Bir milletin medeniyet inşasında eğitimin rolü tartışmasız bir hakikattir. Bilgi bir milletin geleceğini aydınlatan en güçlü ışıktır. Bu ışığı yakan, büyüten ve yücelten kurumların başında da üniversitelerimiz gelmektedir. Bu doğrultuda PAÜ de şehrimizin, ülkemizin üretken ruhudur” dedi.
Denizli’nin tarih boyunca alın teriyle, emeğiyle ve üretimiyle var olduğunu dile getiren Vali Coşkun, “Bugün şehrimiz bilimin teknolojinin ve yeniliğin ışığında PAÜ öncülüğünde bu birikimini sürdürmektedir. Yeni bir akademik yılın kapılarını aralarken güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda burada yetişen gençlerimizin yarının bilim insanı, sanatçısı, girişimcisi ve lideri olarak geleceğimizi inşa ettiklerine tanıklık ediyoruz. Üniversitemizde atılan her adım, kurulan her hayal bu topraklara bereket, ülkemize güç, insanlığa umut olacaktır. Bilginin izinde yürüyen tüm gençlerimize başarı azim mukayyet temenni ediyorum. Cumhuriyetimizin ikinci asrında gençlerimizden beklentimiz hedeflerinin farkında olmaları, sorgulayan, araştıran, üreten bireyler olarak bilimsel yöntemlerle ulaştıkları bilgiyi milli ve manevi değerlerimizle harmanlamalarıdır. İnanıyoruz ki bu anlayışla yetişen her bir gencimiz Türkiye’nin müreffeh yarınlarının mimari olacaktır. Geleceğimizin teminatı olan sevgili öğrencilerimize yeni akademik yılda üstün başarılar diliyor, ülkemize ve milletimize faydalı bireyler olmalarını, hayallerine ulaşmalarını temenni ediyorum” diye konuştu.

GÖZLERİNİZDEKİ IŞIK BİZİM HAZİNEMİZ
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmud Güngör de, insanın hakikat arayışına, bilginin hikmete dönüşme çabasına ve insanlığa değer katma idealine işaret ederek üniversitelerin bir milletin sadece beyin olmayıp aynı zamanda yüreği, vicdanını ve istikbale uzanan en sağlam köprüsürü olduğunu vurguladı. Amaçlarımız sadece diplomalı bireyler yetiştirmek olmadığını, vatanını, bayrağını, tarihini seven, ahlaklı, irfan sahibi, düşünen, üreten ve sorgulayan nesiller yetiştirmek olduğunu ifade eden Rektör Prof. Güngör, “Her birinizin gözlerindeki o ışık bizim en kıymetli hazinemizdir. Bu ışığı ilimle, irfanla, faziletle desteklemek en asli vazifemizdir. İçinde bulunduğumuz çağ akıl almaz bir hızla dönüşüyor. Teknoloji, yapay zeka, dijitalleşmehayatımızın her alanını şekillendiriyor. Ancak şunu asla unutmayalım ki bizler bu değişimin sadece bir parçası değil onun yönlendiren, ona milli ve manevi değerlerimizin rehberliğinde yön veren aktörleriz. Bizim hakikatimiz, 1000 yıllık köklerimiz, inancımız, kültürümüz ve şanlı tarihimizdir. Hedefimiz köklerimizden beslenerek geleceğe yön vermektir” dedi.
AÇILIŞ DERSİ PROF. DR. İHSAN FAZLIOĞLU’NDAN
Açılış konuşmalarının ardından kürsüye gelen İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim Tarihi Enstitüsü Müdürü, felsefe ve bilim tarihçisi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu açılış dersini verdi. “Çağdaş bir halvet teklifi: Kend’öz kavramı açısından günümüz insanlık durumu” başlıklı dersini anlattı.

Prof. Fazlıoğlu, “İçinde yaşadığımız çağın hengâmesinde eriyen kimliğimizin, benliğimizin yeniden kazanımı için bu Kend’öz kavramını çağımıza nasıl uygulayabiliriz. Aslında bir felsefi deneme yapacağım. Biliyoruz ki insan dediğimiz mevcut var olan kainatın maddi açılan bir devamıdır, bunda herhangi bi şüphe yok. Yani bedenimizi analiz ettiğimiz zaman sahip olduğumuz kimyasal yapılar, bileşenler evrende mevcut. Dolayısıyla biz varlık bağı açısından evrenin bir uzantısıyız, bu şekilde bunu yorumlayabiliriz. Ama ilginç olan şu; içinde yaşadığımız kainat, kainat kelimesinin tam Türkçesi olanlar demek, renksiz bir tabirdir, bu kainat içerisinde var olmamıza rağmen evreni bilgiye dönüştürerek, dolayısıyla kainatı aleme dönüştürerek, ilim ve alem aynı kökten gelir, ilimle kainatı aleme dönüştürerek yeni bir uzay inşa edeceğiz, içinde yaşadığımız yeni bir mekan inşa edeceğiz. Tıpkı bir toprak parçasını maddi olan bir toprak parçasını anlam değer dünyamızı ekleyerek vatana dönüştürmek gibi, bir bez parçası olan bayrağa bir anlam değer yüklemesi yaparak onu bir bayrağa mukaddes bir şeye dönüştürdüğümüz gibi, aslında kainatı da bilgiyle bağıyla insanın idrakine sunuyoruz” dedi. HABER MERKEZİ





