Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği Başkanı Nuri Turgut ve yönetim kurulu üyeleri dernek çalışma ofisinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Başkan Nuri Turgut 2025 yılının değerlendirmesi yaptı.

“ZOR GEÇEN 2024 YILININ YÜKÜ 2025’E GEÇTİ

Başkan Nuri Turgut zor geçen 2024 yılının yükünü 2025 yılına aktarıldığı ifade etti. Turgut, “2025 yılının ilk 6 ayını değerlendirecek olursak, zor geçen 2024 yılının kendi yükünün büyük kısmını 2025’e aktardığını bilmeden bir yıla başladık. Dünya’da yaşadığımız askeri ve siyasi hareketler bu tablonun sebepleridir. 2025 yılının Ocak-Haziran döneminde ülkemiz bir önceki yıla göre, ihracatta 104.1 artışla 131.4 milyar dolardır. İthalatta 107.2 artışla 180.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Açığımız 116.3 artışla 149.4 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı 172.7’dir. Bütün bu sıkıntılara rağmen ihracatımız artmaya devam ediyor. İlk 4 ayda satılan mal miktarında %1 düşüş var. Sadece ihracat artış rakamına bakarak, her şeyi çok güzel diye görmemiz mümkün değil. Satılan mal miktarında düşüş var. Ocak-Haziran döneminde Denizli’de ihracatımız %7.8 artışla 2.293 milyon dolar, ithalatta ise %4.24 düşüş var” dedi.

“KARŞILIKSIZ ÇEK SAYISI 2025 YILINDA ZİRVE YAPTI”

Ticarette karşılıksız çek sayısı ve miktarının artması nedeniyle senetle ticaretin geri geldiğini ifade eden Turgut, “Tekstil çok problemli bir sektör. PMI dediğimiz satın alma endeksinde 50 sayısının altı sıkıntıdır. Bu sayı 46.7 olarak açıklandı. Tekstilin sayısı 40’ın altında, bu faciadır. Tekstilin durumu ve gidişi iyi değil. İhracatta Denizli 9. sıradaki yerini koruyor. Ürün ihraç ettiğimiz ülkeler Birleşik Krallık, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri’dir. Canla başla ihracata çalışırken, yurtiçine bakacak olursak karşılıksız çek sayısı ve tutarı Nisan 2025’te en üst seviyeye çıkarak zirveye ulaştı. Çek kullanımı artık azaldı. İş insanları artık senede geçti. Sanayi çalışanı istihdamında büyük düşüşler var. Gıda ve hizmet sektöründe artış var, sürekli kafeler açılıyor. Ülkemizin kalkınabilmesi için fabrika mı gerekiyor? Kafeterya mı gerekiyor? Buna beraber karar verelim” dedi.

“EKONOMİ SİYASETTEN ÇOK ETKİLENDİ”

Marka ve patent başvurularının 4’te 1 oranına düştüğünü anlatan Turgut, “İş insanları artık üretmekten, yeni buluşlardan ve markalaşmaktan kaçıyorlar. Marka ve patent başvuruları ciddi anlamda düştü. Önceden markaları çoğaltalım, patentleri çoğaltalım diye düşünürdük. Artık iş insanları üretmekten kaçıyorlar. 2024 yılının ilk 6 ayını karşılaştırdığımızda konkordato ve iflaslarda geçici mühlet 2024’te 605 iken, 2025’te 1.259 oldu, yüzde 108 arttı. Kesin mühlet 2024’te 251’ken, 2025’te 822 oldu, yüzde 227 artış meydana geldi. İflaslar 2024 yılında 48’di, 2025 yılında 96 oldu. Bu da yüzde 100 artış gösterdi. İhracatçının her geçen gün umudu ve mücadele azmi azalıyor. Son dönemde ekonominin siyaset kurumundan çok fazla etkilendiğini düşünüyoruz. Çok güzel çalışmalar yapılabilecekken, siyaset kurumundaki dalgalanmalardan ekonomi çok fazla etkileniyor” dedi.

Desiad2

“REEL SEKTÖRÜN FERYADINI DİNLEYİN”

Sayısı artan iflas ve konkardatoların ekonomik ve sosyal hasarlarının olacağını hatırlatan Turgut, “Bir ülke arsa, döviz, faiz spekülatörlüğü yaparak kalkınamaz. Bir ülke ancak üreterek kalkınır. Orta ve uzun vadede planlanmış bir sanayi politikasıyla yaşadığımız kısır döngüyü aşabiliriz. Kişileri değil kurumları, günübirlik değil uzun dönemi, bireysel ihtirasları değil ilkeleri, küçük parçayı değil sistemi esas aldığımızda gerçek yolculuğumuz başlar. Üreticinin ürününü satması gerekiyor. Üreticinin masrafları var. Mutlaka satış yapması gerekiyor. Üretici maliyetine zararla mal satıyor. Bir sorun varsa, müdahale edilebilecekken edilmesi gerekiyor. Müdahale zamanı geçince çok daha ağır bedelleri olur. Reel sektörün bu anlamdaki feryadını dinleyebilmek gerekiyor. İhracatta üretimin desteklere ihtiyacı var. Devletimiz belli ölçekte fedakarlık ve kolaylık yapamaz ise konkordato ve iflas sayılarında artış çok daha fazla olacaktır. Bu iflas ve konkordatoların çok büyük ekonomik ve sosyal hasarları olacaktır. İşsizlik çok artar ve SGK sistemi tükenir” dedi.

“DENİZLİ BU KADAR KONKORDATOYU KALDIRAMAZ”

Hakim ve savcıların kötü niyetli konkordato ve iflaslara müdahale etmesi gerektiğini anlatan Turgut, “Yeni dünyaya ayak uydurmalıyız. Anlık hareket etmeyelim, oturalım uzun dönemi planlayalım. Her yıl reform yaptık diye ortaya çıkmayalım. Planlama çok önemli. Yol yakınken birlik olalım. Denizli’nin konkordato sürecini karşılaması çok zor. Konkordatoyu kötüye kullananların sayısı artıyor. Konkordato çamurlaştırılıp anlamını kaybettirildiğinde, kötü niyetli bir çıkış noktası haline geldiğinde anlamını yitiriyor. Konkordato yapmak isteyen bir kişi son 1 hafta ne kadar mal varsa alıyor, borçlanıyor sonra konkordato ilan ediyor. Bu çok kötü bir niyettir. Hakimler ve savcılar kötü niyetli konkordatonun önüne geçmelidir. Denizli’de konkordato sayısı artar, herkes konkordatoya başvurursa, kent bunu kaldıramaz. Reel sektörün problemlerine acil olarak problemlere çözüm istiyoruz. İçinden kemiriyor, oyuk büyüyor” dedi.

“GENÇLERİN MORAL MOTİVASYONA İHTİYACI VAR”

DESİAD Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği Başkanı Nuri Turgut, konuşmasında gençlere de ayrı bir parantez açtı. Meslek lisesi mezunu öğrencilerinin istihdam edilmesi için yeni proje geliştirdiklerini ifade eden Turgut, “DESİAD meslek lisesi öğrencilerinin istihdam edilmesiyle ilgili ciddi efor sarf etti. Meslek lisesi öğrencileri ile bir araya gelerek onları dinliyoruz, değer veriyoruz. Denizli’de meslek lisesi mezunlarının daha fazla işe girebilmesi, hak ettiği maaşı alabilmesi, sektörde tercih edilir hale gelmesi için çabalıyoruz. Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’yle ortak bir çalışma içerisindeyiz. Gençlerin moral ve motivasyona ihtiyacı var. Yapamıyoruz, mutlu değiliz görüşünü kırmak istiyoruz. İş insanı arkadaşlarımız bu gençlere başarı hikayelerini anlatacak. Umutsuz gençlerden fikirlerini değiştirip, bu ülkeye bir şeyler katmalarını sağlayacağız” dedi. HABER MERKEZİ