İsrail hükûmeti, Ağustos ayı başında Gazze şehrinin işgal planını onayladı.
İki yıldır yaşanan insanlık dışı ağır saldırılarıların aslında hedefi bu günlerde başlatılan işgaldi.
Sizlere anlamsız gelebilir ancak İsrail Ordusu 2006 yılında Gazze işgalini denemiş ve ağır bir yenilgiyle geri çekilmişti.
Kurulduğu kısa tarihinden beri İsrail Ordusu böyle bir yenilgi yaşamamış olduğundan, uzun yıllar bu işgali planladı.
Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, şehirleri bombardımanla altüst edip insansızlaştırdıktan sonra kara harekatı yapacaklardı.
Netanyahu 21 Ağustos gecesi İsrail askerlerine hitap ettiği bir videoda Gazze Şehri'ne saldırı planını onayladığını duyurmuştu.
Netanyahu ayrıca kalan tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'deki savaşın "İsrail için kabul edilebilir" şartlarda sona erdirilmesi için müzakerelerin başlaması talimatını verdiğini de söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz ise 22 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, İsrail'in savaşı bitirmek için tüm rehinelerin derhal serbest bırakılması ve Hamas'ın silahsızlandırılması koşullarını Hamas kabul etmezse Gazze'de "cehennemin kapıları açılacak" dedi kentin yerle bir edileceğini söyledi.
İsrail ordusu, 22 Ağustos'ta askerlerin "Gazze Şehri eteklerinde operasyon yürüttüğünü" açıkladı.
Diğer tarftan Katar ve Mısır arabulucularının hazırladığı 60 günlük ateşkes önerisini Hamas kabul ettiğini açıklamıştı.
Arabulucuların açıklamasına göre bahse konu ateşkes, Gazze'de kalan rehinelerin yarısının serbest bırakılmasını öngörüyordu.
Netanyahu ise anlaşmayı kabul etmediğini söyledi.
Baştan belirttiğim gibi İsrail için ateşkes görüşmeleri bir formaliteden ibarettir. Onlar 2006 yılında ağır yenilgiyle çıktıkları Gazze'ye girmek istiyorlar.
Bu konsept yani havadan bombalayarak yıkılan ve insansızlaştırılan şehirleri işgal etmek normalleşmemelidir.
Trump ve Netanyahu ikilisi demokratik yollarla elde ettikleri iktidarı katliamı normalleştirmek için kullanıyorlar.
Bu kabul edilemez. Kabul edilmemelidir.