Eğitim Sen Denizli Şubesi üyeleri Candoğan Parkı önünde bir araya geldi, eğitim öğretim döneminin başlamasıyla aile bütçesine eklenen yeni yüklere tepki gösterdi.
Grup adına açıklamayı Eğitim-Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Özdemir yaptı. Son yıllarda derinleşen ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının eğitim giderlerini de katladığını dile getiren Özdemir, kırtasiye masraflarındaki artışın eğitimdeki eşitsizliği daha da derinleştirdiğine dikkat çekti. Özdemir, devlet tarafından ücretsiz kırtasiye desteği sağlanmasını ve eğitim bütçesinin en az iki kat artırılmasını istedi.
KIRTASİYE FİYATLARI BÜTÇEYİ ZORLUYOR
2025-2026 eğitim-öğretim yılında kırtasiye fiyatlarında geçen yıla göre yüzde 60’ı aşan artışlar yaşandığına işaret eden Özdemir, “İlkokul öğrencileri için bir okul çantasını doldurmanın maliyeti 2.800 ila 3.800 TL arasında değişirken, ortaokul ve lise öğrencileri için bu rakam 4.000 ila 5.800 TL’ye ulaşıyor. Defterden kaleme, boyadan çantaya kadar her kalem ürün aile bütçesini zorluyor. Özellikle asgari ücretli aileler için bu masraflar, aylık gelirin yüzde 15-20’sine denk geliyor. Okul servisi, yemek ve kıyafet gibi ek giderler hesaba katıldığında, maliyetler daha da artıyor” dedi.
EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK
Şube Başkanı Özdemir, kırtasiye masraflarındaki artışın sadece ekonomik bir sorun olmadığını, aynı zamanda eğitimde eşitsizliği derinleştiren bir politik mesele haline geldiğini kaydetti.
Özdemir, “Eğer devlet kamusal bir sorumluluk üstlenmez, öğrencilere ücretsiz veya destekli kırtasiye sağlamazsa, düşük gelirli ailelerin çocukları okula eksik malzemelerle gitmek zorunda kalacak. Bu durum öğrencilerin eğitim sürecinde geri kalmalarına yol açmaktadır. Her öğrencinin eşit koşullarda eğitim görmesi en doğal hakkıdır ve bu hakkı garanti altına almak devletin asli görevidir” diye konuştu.
KAMUSAL EĞİTİM İÇİN ÇAĞRI
Eğitim bütçesinin en az iki kat artırılması gerektiğini vurgulayan Özdemir, “Bugün eğitime ayrılan bütçe, öğrencilerin ve okulların ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Birçok okul kaynak yetersizliği nedeniyle velilerden bağış adı altında para toplamak zorunda kalmaktadır. Bağış uygulamalarının kesin şekilde yasaklanması ve her okulun ihtiyacına uygun ödenek sağlanması zorunluluktur. Eğitime yeterli kaynak ayırmak sadece bir eğitim politikası değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur” dedi.
Kamusal eğitim hakkı için mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Hüseyin Özdemir, “Biz Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak derin yoksulluğun vurduğu öğrencilerimizin ve halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Sendika olarak velilerin ve öğrencilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Eğitim herkes için erişilebilir ve eşit olmalıdır” dedi. HABER MERKEZİ