Denizli Sanayi Odası (DSO) 2025 Yılı Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Müjdat Keçeci Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri ve Meslek Komitesi Üyeleri katıldı. Meclis Başkan Vekili İlhan Sicimli'nin açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda, sanayicilerin güncel sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, istihdam ve ekonomi gündemi, sektörel değerlendirmeler, Temmuz ayı faaliyetleri ve gerçekleştirilen ziyaretler hakkında detaylı bilgi verdi. 2025 yılının ilk 7 aylık döneminde 433 faaliyet gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Kasapoğlu, ayrıca Denizli Sanayi Odası’nın "Denizli’nin Geleceği Temiz Üretimde" projesiyle 2025 Dünya Odalar Yarışması'nda finalist olmaya hak kazandığını, bunun Denizli'nin sürdürülebilirlik vizyonu için önemli bir başarı olduğunu ifade etti.

“FİNANSMANA ERİŞİMDE ÜRETİM ÖNCELİKLİ STRATEJİ ŞART”

Sanayicilerin finansmana erişimde her geçen gün daha da zorlandığını vurgulayan Başkan Kasapoğlu, “Yabancı para (YP) cinsinden kredilerdeki aylık büyüme sınırı, firmaların finansman ihtiyaçlarını karşılamasını zorlaştırıyor. Bu sınır, bankaların kredi verme kapasiteleri nedeniyle daha büyük bir soruna dönüşüyor. Finansmana erişimdeki bu kısıtlamalar, büyüme potansiyelini de sınırlıyor. Piyasada nakit akışı yavaşlıyor, yatırım ve üretim planları sekteye uğruyor. Büyüme kısıtlarının en azından imalat sanayi gibi lokomotif sektörler için kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Ticari krediler için uygulanan faiz oranlarının gözden geçirilmesi gerektiğini de belirten Kasapoğlu, “Yüksek reel faiz oranları sanayiciler üzerinde ek bir yük oluşturuyor. Uluslararası pazarlarda rekabet etmekte zorlanan firmalarımız için bu oranlar, maliyetleri daha da artırıyor ve rekabet gücünü zedeliyor. Bu bağlamda, üretici kredileri için uygulanan faiz oranlarının gözden geçirilmesi ve tüketici kredilerinden ayrıştırılması gerekiyor. Üretim odaklı yatırımların desteklenmesi, uzun vadede hem enflasyonla mücadeleye hem de sürdürülebilir büyümeye katkı sağlayacaktır. Çünkü üretim artmadıkça, piyasada fiyatların düşmesi de zorlaşıyor” diye konuştu.

Dso3

GENÇ İSTİHDAMI İÇİN MESLEKİ EĞİTİM VE TEŞVİK POLİTİKALARI VURGUSU

TÜİK'in İşgücü Piyasasında Gençler araştırmasındaki sonuçları paylaşan Başkan Kasapoğlu, eğitim-iş uyumsuzluğunun ciddi boyutlara ulaştığını ifade etti. Meslek lisesi ve üniversite mezunlarının önemli bir kısmının işsiz veya alan dışı işlerde çalıştığını, bu durumun önemli bir sorun haline geldiğini vurguladı. Sanayide nitelikli işgücüne olan ihtiyacın her geçen gün arttığına da dikkat çeken Kasapoğlu, “Gerçekleştirdiğimiz proje ve iş birlikleriyle sanayi sektörlerinin ihtiyaç duyduğu işgücünün yetiştirilmesi için mesleki eğitim gündemini önemsiyor, bu konuda somut adımlar atıyoruz. Başlattığımız DSO MEİP buna en güçlü örneklerden. Ancak bu konuyu toplumsal olarak da sahiplenmeliyiz. Gençlerimizi sanayi sektörlerinde çalışmaya teşvik etmemiz gerekiyor. Meslek liselerini tercih edilir hale getirmeliyiz. Bu liselerden mezun olan ve kendi bölümlerinde çalışma hayatına katılan gençlerimiz için fırsatlar oluşturmalı ve kariyer yolculuklarında desteklemeliyiz” ifadesini kullandı.

Dso2-1

CAN SELÇUKİ: DENİZLİ SANAYİ DENEYİMİ VE YATIRIM DOSTU YAPISIYLA AVANTAJLI

Ekonomist Can Selçuki, DSO Ağustos Ayı Meclis Toplantısı’na konuk konuşmacı olarak katıldı. “Değişen Dünya Düzeninde Yerel Kalkınma” başlıklı sunumunda küresel ve bölgesel gelişmeleri ele aldı.

Ticaret savaşlarının sanayi sektörüne yansımaları, 8 Ağustos tarihinde yürürlüğe girecek olan ABD’nin gümrük tarifeleri ve yakın coğrafyalarda yaşanan savaşların ekonomiye etkilerini aktaran Selçuki, Denizli’nin sektörler özelinde istihdam durumuna, verimlilik ve ihracat odaklı gelişimine değindi. Sunumunda Denizli özelinde ekonomik göstergelere de yer veren Selçuki, genç işgücünün sanayi sektöründe istihdamı ile ekonomi politikalarının sanayi sektörüne yansımaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Marmara Bölgesi’ndeki sanayi tesislerinin deprem olasılığını dikkate alarak Anadolu’ya taşınmasındasosyo-kültürel, lojistik, ekonomik açılardan Ege Bölgesi’nin ve Denizli’nin şanslı bir konumda olduğunu belirten Selçuki, “Denizli yatırımcıyı ve girişimciyi seven, farklı sektörlerde çok ciddi bir deneyim birikimi olan bir kent. Bir sanayi kenti olan Denizli bu noktada oldukça avantajlı.” diye konuştu.

“DÜNYA ÜÇLÜ BİR DÖNÜŞÜMDEN GEÇİYOR”

Dünyanın yeşil, dijital ve sosyal olmak üzere üçlü bir dönüşümden geçtiğini belirten Ekonomist Selçuki, bu dönüşümde ticaret, sanayi altyapısı ve hukuki düzenlemeler gibi konuların önemine atıfta bulundu. Avrupa Birliği'nin sınırda karbon vergisi uygulamasını hatırlatarak, bu dönüşümün sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Selçuki, “Herkesin dilinde ‘yeşil dönüşüm’ var. Ama kimse bunun gerekleri nedir, rekabetçiliğimize etkisi nedir diye pek kafa yoğurmuyor. Avrupa Birliği sınırda karbon vergisi getirdiğinde vize maliyetleri nedir? Rekabetçiliğimizi nasıl etkiler? Bunlar konuşulmuyor. Denizli gibi sektörleri çok belli illerde, sanayicilerimiz kendisini hazırlamak için harekete geçmeli” dedi.

"DENİZİN ALTINDA KAYNAK YAPMAYI ÖĞRENİN"

Türkiye’nin nitelikli personel açığı ihtiyacının giderek büyüdüğüne dikkat çeken Selçuki, üniversiteden mezun olan gençlerin istihdamda bekledikleri başarıyı yakalayamadıklarını dile getirdi. Konuşmasına örnekler vererek devam eden Selçuki, “Sektörel olarak baktığımızda inşaatta, sanayide nitelikli işgücüne olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Ben hep şunu söylüyorum; Kaynak yapmayı öğrenin. Hatta mümkünse denizin altında kaynak yapmayı öğrenin, bu birçok üniversitenin sağlayacağı statüden daha fazlasını getirecektir” dedi.HABER MERKEZİ