Büyük Menderes İnisiyatifi’nin çağrısıyla Yeşilova, Karamanlı, Güney, Dodurga, Gümüş ve Yazır köylüleri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri, krom madeni projelerine ve torba yasaya karşı bir araya geldi. Bölge halkı, topraklarını, meralarını, su kaynaklarını ve Eşeler Yaylası’nı tehdit eden madencilik faaliyetlerine karşı güçlü bir direniş sergiledi.
Büyük Menderes İnisiyatifi ve krom madeni davasının avukatı Esra Can Mercan, köylülere ve çevrecilere yönelik konuşmasında torba yasanın doğaya ve küçük üreticilere yönelik tehditlerini sıraladı.
Mercan, “Ülkemizin topraklarına, zeytinliklerine, meralarına, ormanlarına, korunan alanlarına ve su varlıklarına göz diken sermayenin işgal yasasına da, sermayenin iklim kanununa da rızamız yok. Torba yasa anayasaya aykırıdır. Yasanın, tarım alanları, zeytinlikler ve su kaynakları gibi doğal varlıkları şirketlere teslim etmeyi amaçladığını hepimiz biliyoruz” dedi.
“KROM MADENİ EŞELER YAYLASINI YOK EDEBİLİR”
Eşeler Yaylası’nı tehdit eden krom madeni projelerine dikkat çeken Mercan, “Vahşi krom madenciliğine karşı bugüne kadar sürdürdüğümüz mücadeleler, bu yasa teklifiyle itiraz edilemez hale gelebilir. Maden faaliyetleri yaylayı ve yeraltı sularını yok edecek. Bölgedeki köylüler, ormanlarına, sularına ve tüm habitatlara sahip çıkmak için kararlılıkla direniyor” dedi.
“TOPRAKLAR ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR”
Torba yasanın, ata topraklarının değersizleştirilerek şirketlere devredilmesini kolaylaştırdığını ifade eden Mercan, yasanın küçük üreticilerin bağımsızlığına zarar vereceğini söyledi. Mercan, “Emekle biriktirilen tarlalar, atalarımızdan miras kalan tapular, acele kamulaştırma ile elimizden alınacak. Yasa işçiyi ve köylüyü değil, şirketleri koruyor. Milli parklar ve zeytinlikler şirketlerin kontrolüne geçecek, bu durum doğaya ve gelecek nesillere zarar verecek” diye konuştu.
Son bir haftada Türkiye genelinde yaşanan 624 orman yangınına da dikkat çeken Mercan, İzmir, Sakarya, Hatay, Bilecik, Manisa, İstanbul ve Bursa’da binlerce ağacın ve canlının yangınlarda yok olduğunu belirtti. Mercan, “Elektrik dağıtım ağının özelleştirilmesi ve kasıtlı yangınlar, bu felaketlerin ana sebeplerinden biridir” dedi.
“YAŞAM HAKKIMIZDAN ELİNİZİ ÇEKİN”
Doğanın ve yaşamın korunması için mücadele çağrısı yapan Mercan, “Yangında, depremde ölmek kader değil. Başka bir dünya yok. Bize emanet edilen bu yaşamda, hem kendimiz hem de bizden sonrakiler için iyi bir dünya bırakmak zorundayız. Yaşam hakkımızdan elinizi çekin. Bu dünya hepimizin” dedi. HABER MERKEZİ