Botoks kullanım alanları ve etkilerine yönelik değerlendirmeler yapan PAÜ Hastaneleri Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülya Cenk, Botulinum toksin, Clostridium botulinum adlı bakterinin ürettiği kasların çalışma biçimini hedef alan bir madde olduğunu söyledi.

Günümüzde yalnızca estetik amaçlarla değil, bazı deri hastalıklarının tedavisinde de kullanılabileceğine dair giderek artan kanıtların bulunduğunu dile getiren Hülya Cenk, “Dermatologlar, klinik deneyimler ve bilimsel çalışmalar ışığında toksini farklı cilt sorunlarında da kullanılabilmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre botulinum toksin; köpek memesi hastalığı, gül hastalığı, erkek/kadın tipi saç dökülmesi, sedef hastalığı, Hailey-Hailey hastalığı ve Darier hastalığı, kötü kokuya neden olan terleme, dishidrotik egzama, kronik anal fissür (yarık yırtık), Raynaud Fenomeni, keloid ve hipertrofik skarlar, yüz, baldır ve omuz şekillendirme, zonadan sonra kalan ağrının tedavisinde kullanılabilmektedir” dedi.

Botulinum toksinin, güvenli kabul edildiğini, en sık görülen yan etkilerinin enjeksiyon yerinde ağrı, morarma, kızarıklık ve kısa süreli kas güçsüzlüğü olduğunu ve daha ciddi yan etkilerin çok nadir olduğunu, ancak yanlış uygulamanın kas asimetrisine veya istenmeyen yaygın kas felcine yol açabildiği ve bu nedenle mutlaka uzman dermatolog tarafından uygulanması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Hülya Cenk, “Uygulayıcı hekimin yüz anatomisi ve doğru dozajlama konularında yeterli bilgiye sahip olması bu riskleri en aza indirmek için kritik öneme sahiptir. Botoksun etkisi genellikle enjeksiyondan 3-7 gün sonra başlar ve 3-6 ay sürer. Tedavi planı hastalığın türüne ve şiddetine göre belirlenir Tekrarlayan uygulamalar ile etkinlik süresinin toplamda 7-9 aya kadar uzaması beklenmektedir. Çoğu zaman işlem sonrası hemen günlük yaşantınıza dönebilirsiniz. Botulinum toksin, dermatolojide yalnızca estetik değil, tedavi edici amaçlarla da giderek daha fazla gündeme gelen bir seçenektir” dedi. HABER MERKEZİ