Denizli Yörükleri Derneği, yıllardır yalnızca bir kültür derneği olarak değil; şehrin içinde nefes alan, insanıyla kaynaşan bir yapı olmayı başardı.
O yapının içinde bir isim var ki, adeta dernekle özdeşleşti:
Başkan Yaşar Celal Ceylan.
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan kongreyle dernek yeni bir döneme adım attı.
2015’te kurulduğu günden bu yana hem emeğini hem yüreğini ortaya koyan Başkan Ceylan, görevi yeni başkan Bilal Türkoğlu’na devretti.
Arkasında dolu dolu geçen bir dönem, unutulmaz anılar ve güçlü bir iz bırakarak...
Yeni yönetimin onu “Onursal Başkan” ilan etmesi de bunun en güzel göstergesidir.
Denizli’de nerede bir etkinlik varsa, orada mutlaka Başkan Ceylan’ı görürdük.
Bu, bizler için bir alışkanlık, üyeler için güven, dernek içinse bir saygınlık getiren bir duruştu.
Artık bu çaba, “Onursal Başkan” unvanıyla daha da anlam kazanacak.
O, tecrübesiyle, bilgeliğiyle, kendine has tavrıyla yine orada olacak; ama bu kez biraz daha geriden, yol gösteren bir ışık gibi…
Ceylan’ın liderliği masa başında alınan kararlarla sınırlı değildi.
İnsana dokunmayı biliyordu.
Hoşgörüsü, saygısı, enerjisi…
Ne iş yaparsa yapsın, içinde mutlaka samimiyet vardı.
Üyelerle kurduğu gönül bağı, bulunduğu ortamdaki duruşu onu farklı kılıyordu.
Bazı insanlar vardır, bulundukları yere sadece emekleriyle değil, yürekleriyle de dokunurlar.
Onlar gidince bir boşluk hissedersiniz ama bıraktıkları iz, o boşluğu hemen doldurur.
Yaşar Celal Ceylan da öyle bir isimdi; dernekle kurduğu gönül bağı, her zaman hatırlanacak ve örnek olacaktır.
Honaz Dağı yangınını hatırlarsınız.
O gün herkesin yüreği yanarken, Başkan Ceylan da aynı yangını yüreğinde taşıyordu.
Can yangınlığı tavrıyla şöyle demişti:
“Bugün geldiğimiz noktada tarım, hayvancılık ve ormanlarımızın durumu içler acısı.
Dağların sorumluluğu, onları koruyanlara geri verilmelidir.
Ormanların gerçek bekçileri Yörüklerdir.
Keçi besiciliğini canlandıracak, toprağın bereketini koruyacak acil projelere ihtiyaç var.
Çünkü Yörükler, dağları ve ormanları en iyi bilen, en iyi koruyanlardır.”
Bu sözler, onun toprağa, doğaya, Yörük kültürüne ne kadar bağlı olduğunun en açık göstergesiydi.
Ceylan, koltuğu devrederken de önemli bir farkındalık yarattı.
Günümüzde makamların kolay kolay bırakılmadığı düşünülürse, arkadan gelenlere yer açmak için yeniden aday olmayarak görevi gönül huzuruyla devretmesi, büyük bir olgunluk örneğidir.
Yaşar Celal Ceylan, gerçek liderliğin unvanla değil, karakterle ölçüldüğünü bir kez daha gösterdi.
Artık Onursal Başkan olarak, derneğe kattığı gönül birliğini sürdürmeye devam edecek.
Deneyimiyle, insanlığıyla, saygınlığıyla, gönül dolusu sevgisiyle…
Yaşar Celal Ceylan’ı bu güzel duruşu için yürekten kutluyorum.
Hayatının bundan sonraki döneminde sağlık, huzur ve gönül rahatlığı diliyorum.
Sözümü, Atatürk’ün Yörüklerle ilgili o unutulmaz ifadesiyle tamamlamak istiyorum:
“Toros Dağlarına bakınız.
Eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz: bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”
İYİ HAFTALAR.