Mecliste konuya ilişkin değerlendirmeler yapan Başkan Çavuşoğlu, komisyon kararını beklediklerini, adımlarını da daha sonra atacaklarını, yürütmeyi durdurma talebiyle dava açacaklarını kaydetti. Tahsisin iptalinin geri alınmaması durumunda çok sert önlemler alacaklarını ifade eden ve rest çeken Başkan Çavuşoğlu, Büyükşehir’in 765 milyon liralık yatırım yaptığını kaydetti. Çavuşoğlu, “Versin benim harcadığım parayı, versin Büyükşehir'in bütçesini istediği gibi kullansın. Yapamaz ayrıca da çalıştıramaz, kar yağsa kepçe bulamaz, tuzlayacak araba bulamaz, çöpünü alamaz, tuzunu alamaz, nereye yapacaklar onu. Ne kumunu alırım, ne suyunu alırım, ne çöpünü alırım, hiçbir işini de görmem. Kamuda kim benim malımdaysa tahsis süresi dolduğu zaman da çıkar gider” dedi.

Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ekim dönemi toplantısına Denizli Kayak Merkezi tartışmaları damga vurdu. Meclisin açılışında sürece ilişkin yeniden değerlendirmeler yapan Çavuşoğlu, tahsisin ithaline neden olan gerekçenin alanda bulunan bir konteyner olduğunu, bakanlığın konteynerde konaklama yapıldığını savunduğunu kaydetti. Seçimlerden önce7 Mart’ta yapılan denetimlerde bazı eksikler bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, kendileri göreve gelmeden 25 gün önce bir tutanak tutulduğunu ancak günün şartlarında bu durumun atlandığını söyledi.

Tahsisin iptalini kararına itiraz ettiklerini belirten Çavuşoğlu, “Burası turizm ruhsatı almaya çalıştığımız yer. Fakat bizim imar planı sınırımızın dışında. O sınırın dışındaki yerle ilgili işlem tahsis ediyor. 20 Ocak’ta geldiklerinde, kontrolör daha Denizli’deyken konaklama yapıldığı iddia edilen konteynerleri alandan toparlıyoruz. Resimlerini atıp gönderiyoruz. Daha sonra da söylüyoruz, itiraz dilekçemizde de mevcut. 765 milyon liralık yatırımımızın iptal edilme gerekçesi bu konteyner. İtirazımız komisyon tarafından değerlendirilecek. Onu bekliyoruz. Olumlu sonuçlanmazsa işlemin yürütmeyi durdurulması talebiyle bir dava açacağız” dedi.

Duyuru-3

MANİPÜLE EDİYORSUNUZ

Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Feride Kabadayılar, konuşmasıyal yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi. Bozdağ Kayak Merkezi’nin iki aydır gündeme geldiğini vurgulayan Kabadayılar, merkez ile ilgili, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetim raporunu geçen mecliste okuduğunu hatırlattı, “Zaten kamuoyu neden böyle bir yola başvurulduğunu biliyor. Defaten ikazlar yapılmış, sizin döneminizde, önceki dönemlerde ikazlar yapılmış. Bunu bakanlık belli bir prosedür çerçevesinde yapmak zorunda olduğu şeyleri yapmak durumunda, yani inisiyatif kullanamaz, kişiye özel bir ayrıcalık yapamaz. Evet, Denizli'nin yatırımı, Denizli’de, Denizli’den bir yere taşınmış da değil; taşınıyor, elimizden gidiyor değil. Yine bakanlığın, yine bu devletin bir kurumu. Denizli Büyükşehir Belediyesi de bu devletin bir kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu devletin bir kurumu. Siz öyle bir manipüle ediyorsunuz ki tamamen bütün kurumlar Büyükşehir Belediyesi'nde, CHP'li belediyelerin üzerinde gibi davranıyorsunuz ama böyle bir şey yok. Her belediye, her işletme rutin denetimlerini geçiriyor, bu denetimlerden rahatsız oluyorsanız yapacak da bir şey yok, rahatsız etmeye devam edecekler bu kurumlar. Çünkü bu kurumlar da görevini yapmak zorunda, orada oturan kurum müdürleri de görevlerini yerine getirmek durumunda" dedi.

20220317075156 5880Aa0F Db08 4C38 Ba16 0F94F2348C94

VERSİN BENİM 765 MİLYON LİRAMI

Kabadayılar’ın sözlerine yanıt veren Başkan Çavuşoğlu, zaman zaman eleştirilerin dozunu artırdı, tam anlamıyla rest çekti. Çavuşoğlu, “Herhalde ya ben tam anlatamadım, ya da iyi dinlemediniz. Ben kayak merkeziyle ilgili yapılan işlemin neden doğru olmadığını bir kez daha anlattım. Bugün anladığım kadarıyla da belediyenin tesisinin Turizm Bakanlığına geçiyor olması sizi ayrıca mutlu etmiş. Çünkü bu işten hiç hezeyan duyan, ‘ya olur mu başkanım hakikaten imar sahasının dışındaymış, vallaha olur mu ya bir konteyner? Bu yapılır mı? Hatta konteyner sizden önce bizim partinin zamanında oradaymış, vallaha doğru söylüyorsunuz başkanım ya, mermi gibi gitmemiz lazım, biz bunun için mücadele etmemiz lazım’ demenizi beklerdim ki bahsettiğim gibi düşünüyor olmasaydınız bunu derdiniz ama siz diyorsunuz ki Turizm Bakanlığı da kamu kurumu. Yav versin benim 765 milyon liramı, tepe tepe kullansın, hiç sıkıntı duymam. Ama gelir o uyduruk konteynerden dolayı Denizli Büyükşehir'in malına çökerlerse ona itirazı var, çöktürmem, çöktürmeyeceğim” dedi.

Denizli Kayak Merkezi’nin Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinden alınması durumunda yapacaklarını yeniden sıralayan Başkan Çavuşoğlu, “Bu şehirde hangi kamu kurumunda malım varsa açıkça söylüyorum bir kez daha ifade ediyorum, bu kurumlar arası kavga falan değildir, bu birinin şamar olanı muamelesi görmesinin engellenmesidir. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve CHP’li belediyeler şamar olanı değildir, sabah güne başladığınızda tokat atabileceğiniz kurumlar değildir. Herkesin elindeki yetkiyi gereksiz, yasal dayanağı olmadan fütursuzca kim kullanıyorsa ben de Büyükşehir Belediyesi olarak yasal dayanaklarımı sonuna kadar kullanırım, bundan da hiç kimsenin şüphesi olmaz. Onun için anlattığım şey o sizin geçen gün okuduğunuz şeyin doğru olmadığını, imar anlamında doğru olmadığını, hukuken doğru olmadığını bir kez daha paylaşıyorum ve şunu diyorum. Bak hala iktidar partisindeyseniz, ben olsam sizi yerinize koşarak Ankara'ya giderim, ‘bunu nasıl yaparsınız siz’ derim. Şehrim Denizli diyorsunuz ya, onun için bunu yapmanız lazım, birinci önceliğiniz Denizli’yse bunu yapmanız lazım. Yok Büyükşehir’den gitmiş de öbürü de bizim de. Versinler o zaman bana bir milyar lira para da ben de bir göreyim bakayım hepimiz kamu kurumu muyuz, değil miyiz? Paramı ödemiyorlar, her bulduğu yerde eziyet ediyorlar, sonra ikimiz de aynıyız, aynı değiliz. Biz halk için çalışıyoruz, bizim hizmet anlayışımızda yetimle garibin hakkını yiyenlerle yürünecek yolumuz yok bizim. Öyle bir şey yok” dedi.

“UYDURUK BİR KONTEYNER NEDENİYLE BENİM MALIMI ALAMAZ”

Kayak merkezinde söz konusu konteynerin fotoğrafını meclis üyelerine gösteren Çavuşoğlu, "O uyduruk 5 bin liralık konteyner için o malı alamaz. Versin benim harcadığım parayı, versin Büyükşehir'in bütçesine istediği gibi kullansın. Yapamaz ayrıca da çalıştıramaz, kar yağsa kepçe bulamaz, tuzlayacak araba bulamaz, çöpünü alamaz, tuzunu alamaz, nereye yapacaklar onu. Bu siyasi hesaplaşmadır, bu siyasi erkin bir başka üstündeki kurmuş olduğu tahakkümdür. Kurdurmayacağım, kuramayacak kimse. Ben 1 milyon 50 bin insanın hakkını savunmak zorundayım. Madem öyle, hepimiz kardeşiz, hepimiz kamu kurumuyuz. Ya bir telefon aç da bana 1milyar lira bir göndersinler, her yere gönderiyorlar AKP'li belediyelere, bir güzellik de bana yapsınlar, 30 otobüs versinler, 40 iş makinesi versinler. Hadi yapsınlar, hepimiz aynıyız ya... Ne aynısı, aynı değiliz. Biz halkın tarafındayız, biz halka hizmet etmek için uğraşıyoruz, gecemizi gündüzümüze kattık 24 saat bunun mücadelesini veriyoruz. Beltaş'tan para çalan adamın yargılanması için mücadele ediyorum ben. Belediyenin personelini kendi özel işinde kullanan, donunu yıkatan adamın parasını Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne ödetmesini hazmedemiyorum, bunun hesabını soruyorum, gelin beraber soralım bu hesabı. Orada yoksunuz. Adamı oturtturuyorsunuz yanınıza aynı partide siyaset yapıyorsunuz, adamı yanınıza oturtturuyorsunuz adam gülüyor ya, adam gülüyor, gülüyor. Hiç vicdanınız sızlamıyor mu sizin? Adam yemiş ya şehrin personelini kullanmış ya, belgesiyle her şeyiyle açık ya, siz de biliyorsunuz siz o dönem kadın kolu başkanıydınız, o benim Barış Han denilen personelin o adamın her yerinde yanındaydı, gözünüzle görüyordunuz. Hani burada dursanıza madem, hani bu şehir hepimizindi, hani bu kaynakları beraber kullanılacaktık, hani hep kardeştik.

Şu mu benim iptal gerekçem? Allah'ını seversen aynı gün kaldırmışım ya, burada ayağa kalkmanız lazım, bu şehrin ayağa kalkması lazım, bu şehrin siyasetçilerinin hiçbir fikir ayrımına düşmeden ayağa kalkması lazım. Siz hala kalkmışınız Turizm Bakanlığına versen ne olur. Vermeyeceğim ya vermeyeceğim, davayla da vermeyeceğim, ama alırlarsa da Allah şahidim olsun yukarıda ne kumunu alırım, ne suyunu alırım, ne çöpünü alırım, hiçbir işini de görmem. Kamuda kim benim malımdaysa tahsis süresi dolduğu zaman da çıkar gider o 1 milyar lirayı harcasınlar gitsinler bina yapsınlar onlara, öyle bir dünya yok. Bundan dolayı bir tahsis iptal edilemez” dedi. HABER MERKEZİ