Uşak’ta sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ile kentin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtmaya çalışan sosyal medya kullanıcısı İbrahim Ethem Karahan’ın son paylaşımı tüm dikkatleri Adıgüzel Barajı’na çevirdi. Barajın geniş bölümü Denizli sınırları içinde yer alırken, Uşak’a yakın bölgelerinde kayda alınan görüntüler, “Adıgüzel Barajı’nda neler oluyor” sorusunu gündeme taşıdı.
GÖLÜN YÜZEYİ ALGLERLE KAPLI
Adıgüzel Barajı’nın Uşak’a yakın bölgelerinde gül yüzeyinin yeşil alglerle kaplandığı gözlendi. Barajda daha önce de benzer manzaralar ortaya çıkmış, ancak boyutu hiç bu kadar genişlememişti.
Kaydı yapan ve sosyal medyada yayınlayan Karahan, barajın can çekiştiğine dikkat çekerek, “Barajda su seviyesi bir hayli düşerken diğer taraftan da su yüzeyinde oluşan ötrofikasyon ciddi bir tehlikenin habercisi. Banaz Çayı ve Dokuzsele Deresi üzerinden gelen zararlı kimyasal ve atık maddeler barajda yüksek ötrofikasyon oluşturmuş durumda. Bu olayın sonucunda da suyun içinde oksijen miktarı azalıyor. Böylece su ekosistemi, suda yaşayan tüm canlılar, bu suyu kullanan bölge insanı büyük zarar görüyor. Su yüzeyinde oluşan yeşil görüntü alg ismi verilen canlılar. Aslında algler faydalı bir balık besini ama sudaki kimyasal maddeler çoğalınca bu algler de artış görülüyor. Algler kimyasallarla beslenip çoğalıyor” ifadelerini kullandı.
SU SALIMI DURDURULMUŞTU
Tarımsal sulama amacıyla 1977 yılında yapımına başlanan, 12 yıllık inşa sürecinin ardından 1989 yılından itibaren su tutmaya başlayan Adıgüzel Barajı, bölgenin en büyük su kaynağı olarak dikkat çekiyor. Bünyesinde hidroelektrik santrali de barındıran tesis, geçtiğimiz yıllarda kuraklık nedeniyle rezervinin büyük bölümünü kaybetmiş ve baraj gövdesinin yapısal bütünlüğünün tehlikeye girmesi nedeniyle su salımı durdurulmuştu. Barajı besleyen kaynaklardan biri olan Büyük Menderes Nehri’nin Çal kolunun tamamen kuruması da Adıgüzel Barajı için büyük tehlike oluşturdu.
“ÇARESİZLİĞİN İÇİNDE BOĞULUYORUZ”
Denizli Merkezefendi Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, 36 yılda bir barajın bu hale gelmemesi gerektiğine dikkat çekti. Barajı besleyen kaynakların korunamadığını ifade eden Gemici, “2018 yılında ‘Bin köye bin gölet’ projesiyle barajın can suyu çekildi. Barajı besleyen Dinar’daki Suçıkan Çayı, Sandıklı’daki Kufi Çayı, Uşak’taki Banaz Çayı önemli kaynaktı. Artık bu kaynaklardan bir damla su gelmiyor. Yapılan irili ufaklı göletlerle bu kaynakları kestiler” dedi.
Adıgüzel Barajı’nın altındaki Cindere Barajı aracılığıyla Sarayköy Ovası, Buldan, Buharkent, Nazilli ve Söke’ye kadar sulama yapılabildiğini ifade eden Gemici, artık suyun Nazilli’ye kadar bile yetmediğini vurguladı.
Gemici, “Şu an bir çaresizliğin içinde boğuluyoruz. 4 yıldır kısıtlı sulama yaptırılıyor. Muhtarlıklara yazı ile birdirdiler. Üreticiye 1 su veriliyor. Bu şartlar altında ürün yetiştirmek mümkün değil” dedi. HABER MERKEZİ
