Her yıl kitap fuarıyla nefes alan Denizli’miz, bu yıl da bu güzel heyecanı yeniden yaşadı.
Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 8. Denizli Kitap Fuarı, 28 Kasım–7 Aralık 2025 tarihleri arasında kapılarını kitapseverlere açtı. Bu yıl sekizincisi yapılan fuar, bölgenin en büyük kültürel etkinliklerinden biri olarak dikkat çekti.
Yaklaşık 400 yazar ve 200’e yakın yayınevinin katılımıyla gerçekleştirilen fuar, binlerce okuru bu geniş çatı altında buluşturarak önemli bir kültür etkinliğine imza attı. Fuarın bu yılki onur konuğu yazar Tuna Kiremitçi olurken pek çok ünlü isim de söyleşi ve imza günleriyle okurlarıyla bir araya geldi.
Kitap Fuarı’na sıklıkla uğramaya çalıştım. Her girişimde yeni bir heyecan yaşadım.Yıllardır takip ettiğim Denizli Kitap Fuarı’nın yine aynı ilgiyle devam ettiğini görmek sevindiriciydi. Öğrencileri taşıyan otobüsler, otoparklardaki doluluk, çevre sokaklardaki yoğunluk fuarın gün boyu ne denli canlı kaldığını gösteriyordu. Özellikle son gün belki de tatil günü olması sebebiyle yoğun ziyaretçi akını altındaydı.
Kapanış günündeki o kalabalığı görünce, insanların bu fuara gerçekten sahip çıktığını düşündüm. Öyle ki bu görüntü halkımızın bundan sonraki fuarlar için güçlü bir destek verdiği anlamı taşıyordu.
Daha ilk günden itibaren ilkokul ve ortaöğretim öğrencilerinin de katılımıyla oluşturduğu canlılık fuara ayrı bir renk kazandırdı. Öğrencilerin kitap standları arasında dolaşırken taşıdığı heyecanı fark etmemek mümkün değildi. Onlardaki kitap sevgisinin burada daha da filizlendiğini düşünebilirsiniz. Standların önünde bekleyen ziyaretçiler, kitap imzalatan çocuklar, söyleşiye yetişmeye çalışan gençler… Bütün bu görüntüler, Denizli’nin kültür yolculuğunda iyi bir noktaya geldiğini hissettiriyordu.
Devasa salonda kitaplar arasında dolaşan öğrencilerden bazılarıyla sohbet ettim. Kitap Fuarı hakkında düşüncesini sorduğum bazı öğrenciler kitap almayı düşündüğünü belirtirken bazıları da fiyatların yüksekliğinden yakınıyordu. Kitap alma imkânı bulunmayan öğrenciler de vardı. Çocukların yaklaşımları samimiydi. Bu fuarın onlarda kalıcı bir iz bırakacağına inanıyorum.
Farklı görüşlere sahip yayınevlerinin aynı çatı altında yer alması dikkate değerdi. Sekiz yıldır düzenlenen bu fuarın Denizli için artık kültürel bir gelenek hâline geldiğini söyleyebilirim. Öğretmenlerin öğrencileriyle birlikte standları gezmesi ayrı bir güzellikti. Bazı yazarların imza günlerinin tek güne sıkıştırılmış olması gözüme çarpan bir ayrıntı oldu.
Kitap fuarı süresince özellikle Denizlili yazar ve şairlerle yaptığım kısa sohbetlerde “Gelecek yıllarda neler eklenebilir?” sorusu sıkça dile getirildi. Yazar ve şairlerden bazıları, özellikle Denizlili kalem sahiplerinin fuarda daha etkin olması, bu sanatçılara maddi ile manevi desteğin artırılmasının yararlı olacağını ifade ettiler.
Konuştuğumuz bir ziyaretçi arkadaşım, fuarda oyuncak stantlarının kitap standları ile iç içe olmasının uygun olmadığını, kitap dışında sergilenecek oyuncak ve benzeri stantlara ayrı bir bölüm ayrılmasının çocuklar için daha uygun olacağını belirtti.
Uygulanabilirliğinin değerlendirilip gelecek fuarlara ışık tutabilir düşüncesiyle aşağıdaki önerileri not aldım:
- İmkânı olmayan öğrencilere kitap kuponu desteği sağlanabilir. Böylece öğrencilerin eli boş dönmeleri önlenebilir.
- Okunmuş hediye kitap köşesi kurulabilir. Evlerimizde atıl bekleyen kitaplar buralarda öğrencilerin hizmetine sunulabilir.
- Lise ve üniversite öğrencilerinin yazılarını sergileyebileceği özel stantlar ayrılabilir.
- Şiir günleri, roman/hikâye günleri, çocuk edebiyatı günleri gibi tematik günler planlanabilir.
- Şiir dinletileri düzenlenerek kitap fuarına renk kazandırılabilir.
- Halkın katılımı için şehrin farklı noktalarından ek otobüs seferleri düşünülebilir.
Bu öneriler, gelecek yıllardaki fuarlar için mütevazı bir katkı olur diye düşünüyorum.
Kitaba dokunmanın, yazar ile okurun yüz yüze gelmesinin kıymetini bilen herkes için bu fuarın önemi açıktır.
Sohbetlerin sonunda neredeyse herkes şu cümle üzerinde birleşti:
“Bu fuarın devamlılığı mutlaka sağlanmalıdır.”
Bu güzel çalışmayı başlatanlara, bugünlere taşıyanlara gönülden teşekkür ediyorum.
Belki de bu fuar bize sessizce şunu hatırlatıyordu:
“Kitaplar, insanın kendine kurduğu en güzel köprüdür.”
Nice köprülerde buluşmak dileğiyle…
İYİ HAFTALAR.